Usted buscó: obje (Turco - Japonés)

İlk obje.
第一の品物

...silindir şekilli bir obje.
薄い円筒形の物質ですね

kaybolup bulunan bir obje sanacak.
忘れ物保管所にあると思うだろう

merakımı uyandıran obje değil çelişki.
それに興味を 持ったわけじゃない サビだ

- yaralara bakılırsa mantıklı tek obje bu.
理論的に考えると これが唯一の物体よ

röntgende, çoklu sivri obje yaraları çıktı.
x線では 複数の鋭い外傷があります

bir de pazı kemiğinde kırığa yol açan yuvarlak obje darbesi.
くぼんだ骨折になるのね 平べったい凶器だと思いますが

bilinmeyen bir gelecekten gelen gizemli bir obje için sigorta yapmıyorlar.
"になることはできません_不定诛失言から不思議な物体」

jarvis, 12 yönümdeki obje hedef değildir. bırak onu!
彼女は標的じゃない！

kurbana bir çok kez tanımlanamayan bir obje ile vurulmuş. hiçbir silah bulunamadı.
被害者は何度も 殴打されてるわ

bu yaranın açısı, bıçak için çok geniş çeneyi kıran obje için çok dar.
傷の角度が広すぎます 下顎を骨折させた 武器にしては あまりにも小さいです

tıpkı 7.62'lik kalibreli ak-47'ye benzeyen metal bir obje taşıyordu.
金属製で 7. 62ｍｍ弾を撃つ ＡＫ４７風だった

"lanetli" kelimesi için bilimsel alanda eşdeğer bir kelime yoktur bu yüzden sadece, bu objenin 400 yıl boyunca 45 ölümden sorumlu olduğunu söylemek...
"幽霊"に 科学的根拠はないわ だからこれは45人の 死者を― 弔う儀式だと思ってね