Vous avez cherché: don't mix business with pleasure (Anglais - Turc)

i don't like to mix business with pleasure.
İşi eğlenceyle karıştırmaktan hoşlanmıyorum.

with pleasure
memnuniyetle

i have business with tom.
tom'la işim var.

i've got business with tom.
tom'la birlikte iş aldım.

i've got some business with tom.
tom'la biraz işim var.

i have urgent business with you.
seninle acil bir işim var.

i've never done business with tom.
tom'la hiç iş yapmadım.

that's -- you don't want to run a business with that kind of a safety record.
böyle bir güvenlik istatistiği olan bir şirketi çalıştırmak istemezsiniz.

i do a lot of business with tom.
tom'la çok iş yaparım.

i will perform my duties with pleasure.
görevlerimi zevkle yerine getireceğim.

don't mix us up -- we just have the same name :)
bizi karıştırmayın - sadece adlarımız aynı!

you should not confuse business with personal affairs.
İşini kişisel işlerin ile karıştırmaman gerekir.

the goal is not to do business with everybody who needs what you have.
amaç sende olan bir şeye ihtiyacı olan herkes ile ticaret yapmak değil.

“eat and drink with pleasure, the reward of your deeds.”
"yapıp ürettiklerinize karşılık olarak afiyetle yiyip için."

but another kosovo businessman who also does business with albania seems less optimistic.
fakat aynı şekilde arnavutluk ile iş yapan diğer bir kosovalı işadamı daha az iyimser görünüyor.

but above all, they started to do serious business with the world of crime.
daha da önemlisi, suç dünyası ile ciddi iş ilişkilerine girdiler.

"transport and insurance companies in northern iraq do serious business with turkish trucks.
aksoy, "kuzey irak'taki taşımacılık ve sigorta şirketleri türk kamyonlarıyla ciddi iş yapıyorlar.

it made me excited more because it seemed that they did a serious business with a serious company.
beni daha çok heyecanlandırdı, çünkü türkiye’de ciddi bir firma ile ciddi bir çalışma yapmışlar..gibi duruyorlar.

there is no way we should do business with companies that have agreements with stealth provisions and that are unintelligible.
anlaşılamayan ve gizli hükümleri olan anlaşmalar yapan şirketlerle iş yapmamıza imkan yok.

the time scale on which ted operates is just fantastic after coming out of a magazine business with monthly deadlines.
ted'in işlediği zaman dilimi çok müthiş, aylık son teslim tarihleriyle çalışan dergi işinden sonra.