Vous avez cherché: i'm not bother (Anglais - Turc)

i'm not done.
hazır değilim.

i'm not fat!
ben şişman değilim!

i'm not turkish
turk musun dedim

i'm not blind.
ben kör değilim.

i hope i'm not late.
umarım geç kalmadım.

i hope i'm not interrupting.
umarım bölmüyorumdur.

i hope i'm not boring you.
seni sıkmadığımı umuyorum.

i'm not disturbing you, am i?
sizi rahatsız etmiyorum, değil mi?

i also knew that i'm not alone.
ayrıca yalnız olmadığımın da farkındaydım.

"i feel skinny, but i'm not."
"kendimi cılız hissediyorum, ama değilim."

i know what i'm not going to do.
ne yapmayacağımı biliyorum.

i may be old, but i'm not crazy.
yaşlı olabilirim ama deli değilim.

i guess i'm not as smart as you.
sanırım ben senin kadar akıllı değilim.

i didn't do yoga. i'm not ready."
yogamı yapmadım. hazır hissetmiyorum."

i'm not sure, but maybe i can come next week
belki gelecek hafta gelebilirim ama emin değilim

and i said, "no way, i'm not doing it.
ve dedimki: asla. bunu yapmıyorum

i'm not saying you have to do everything i do.
yaptığım her şeyi yapmak zorunda olduğunu söylemiyorum.

i'm not tired, or else i couldn't do it.
ben yorgun değilim,yoksa ben onu yapamazdım

i have a confession: i'm not a man of simplicity.
bir itirafım var: ben basitlik adamı değilim.

i mean, they're calling, but i'm not taking the call.
yani, arıyorlar, ama ben cevap vermiyorum.