Vous avez cherché: i don't make you nervous (Anglais - Turc)

i don't get nervous.
sinirlenmem.

aren't you nervous?
sinirli değil misin?

don't make me hit you.
bana kendini dövdürtme.

i don't know why tom is so nervous.
tom'un niçin çok asabi olduğunu bilmiyorum.

don't make me shoot you.
bana kendini vurdurtma.

i don't care how you make 'em.
nasıl yaptığınız umrumda değil.

and i was asked, "well aren't you nervous?
bana soruldu, "peki endişeli değil misin?

don't make a fuss.
yaygara yapma.

alright, so i've got you nervous.
evet, sizleri endişelendirdim.

don't make promises that you cannot keep.
tutamayacağın sözleri verme.

don't make a mistake.
hata yapma.

i will make you happy.
ben seni mutlu edeceğim.

don't make abrupt moves.
ani hareket yapmayın.

boys, don't make any noise.
Çocuklar, hiç gürültü yapmayın?

i want to make you happy.
seni mutlu etmek isterim.

can i make you a drink?
sana bir içki ısmarlayabilir miyim?

i don't make them up. there's no need for that.
onları kafamdan uydurmuyorum. buna gerek yok.

don't make me regret telling you who i really am.
gerçekten kim olduğumu sana anlattığıma beni pişman etme.

i will make you happy in everything
ben her şeyi sizi mutlu edecek

i was trying to make you laugh.
seni güldürmeye çalışıyordum.