Vous avez cherché: will be able to you come tomorrow (Anglais - Turc)

will he be able to come tomorrow?
o, yarın gelebilecek mi?

will you come tomorrow?
yarın gelecek misin?

he may be able to come tomorrow.
yarın gelebilir.

you will be able to see her tomorrow.
onu yarın görebileceksin.

can you come tomorrow?
yarın gelebilir misin?

he will be able to hand in his report tomorrow.
yarın raporunu teslim edebilecek.

i will be able to see you next year.
seni gelecek yıl görebileceğim.

betty will be able to come before noon.
betty öğleden önce gelebilecektir.

tom, can you come tomorrow?
tom, yarın gelebilir misin?

i will be able to see you tomorrow unless something unexpected turns up.
beklenmedik bir şey olmazsa seni yarın görebileceğim.

she will be able to swim soon.
o, yakında yüzebilecek.

i'm afraid we won't be able to help you tomorrow.
yarın maalesef sana yardım edemeyeceğiz.

i hope you will be able to come to this party.
bu partiye gelebileceğini umuyorum.

he will be able to do the work soon.
o, yakında işini yapabilecek.

i hope one day you will be able to go
umarım bir gün sen gidebileceksin

and no one will be able to prevent it.
ona engel olacak (hiçbir şey de) yoktur.

i hope we will be able to keep in touch.
görüşebileceğimizi umuyorum.

i have no idea when we will be able to come back to bulgaria."
bulgaristan'a ne zaman dönebileceğimiz konusunda hiçbir fikrim yok."

imagine what the iphone 8 will be able to do.
iphone 8'in neler yapabileceğini hayal edin.

mr. thomas will be able to solve the problem.
bay thomas sorunu çözebilecek.