Vous avez cherché: çağıracağım (Turc - Coréen)

güvenliği çağıracağım.
경비원 부를 거다

- polis çağıracağım.
- 안 돼요, 곧 내릴 거요

judy'yi çağıracağım!
- 지원팀 없다면서!

- sana taksi çağıracağım.
걘 이해하겠어.

rabbi adıyla çağıracağım.
내 가 구 원 의 잔 을 들 고 여 호 와 의 이 름 을 부 르

bay blady'yi çağıracağım.
- 앙리 씨가... , 이다! - 사장님께 알릴게

- o zaman avukatlarımı çağıracağım.
그럼 우리 변호사를 불러와야 겠군

bak onu artık böyle çağıracağım.
그를 그렇게 부르기로 했어요 그에게 어울리는 별명 아니에요

Şimdi uçuş görevlisini çağıracağım. hey!
- 요즘 승무원이라고 불러요

bu yüzden gidip üstümü çağıracağım.
제 상관을 모셔올께요

ceplerini derhal boşaltmazsan, polis çağıracağım.
당장 호주머니 안 비우면 경찰을 부르겠다

sana yol göstermesi için jinekoloji uzmanı çağıracağım.
내가 산부인과 레지던트를 부를게

ben ambulans çağıracağım. sen de gidip cooper'ı getir.
구급차를 부를게 가서 쿠퍼를 데려와

pekala, richard'ı çağıracağım. burada olduğunu bilmek isteyeceğine eminim.
오셨다고 과장님께 알릴게요

bütün dağlarımda goga karşı kılıcı çağıracağım. egemen rab böyle diyor. herkes birbirine kılıç çekecek.
나 주 여 호 와 가 말 하 노 라 내 가 내 모 든 산 중 에 서 그 를 칠 칼 을 부 르 리 니 각 사 람 의 칼 이 그 형 제 를 칠 것 이

biz de zebanileri çağıracağız.
하나님은 그에게 다른 응벌 의 천사들을 부르리라