Vous avez cherché: acele etme (Turc - Français)

park etme
stationnement

müdahale etme
inter-agrégation

lütfen acele et!
dépêche-toi, je te prie !

acele ediniz, bu acil.
dépêchez-vous, c'est urgent.

acele etme; biz onlar için saydıkça sayıyoruz.
ne te hâte donc pas contre eux: nous tenons un compte précis de [tous leurs actes].

Şimdi siz acele etmeyin.
ne me hâtez donc pas.

azabımızı acele mi istiyorlar?
quoi! est-ce notre châtiment qu'ils cherchent à hâter?

ama şimdi onu acele istemesinler.
qu'ils ne soient pas trop pressés.

allah'ın emri gelmiş bulunuyor, öyleyse acele etme.
l'ordre d'allah arrive. ne le hâtez donc pas.

artık onu istemekte acele etmeyin.
ne le hâtez donc pas. gloire à lui!

azabımıza uğramakta acele mi ediyorlar?
quoi! est-ce notre châtiment qu'ils cherchent à hâter?

onunla yüzyüze gelmekte acele etmeyin.
ne le hâtez donc pas.

sınır dışı etme
déportation

allah müstağnidir, ceza vermede acele etmez.
allah n'a besoin de rien, et il est indulgent.

hoşnut olman için sana acele geldim" dedi.
et je me suis hâté vers toi, seigneur, afin que tu sois satisfait.

Çerezleri kabul etme
ne jamais accepter les cookies

"niçin halkını bırakmakta acele ettin, musa?"
«pourquoi moïse t'es-tu hâté de quitter ton peuple?»

allah suçları örter, ceza vermede acele etmez.
et allah est pardonneur et patient.

acele etmelerine hiç gerek yok, nasılsa ona kavuşacaklar!
qu'ils ne soient pas trop pressés.

allah'ın emri geldi, artık onda acele etmeyin.
l'ordre d'allah arrive. ne le hâtez donc pas.