Vous avez cherché: görmüyorlar (Turc - Français)

görmüyorlar mı?
ne voient-ils donc pas,?

hâlâ görmüyorlar mı?
ne voient-ils donc pas,?

yine de görmüyorlar mı?
ne voient-ils donc pas,?

peki onu görmüyorlar mıydı?
ne la voient-ils donc pas?

peki onu da görmüyorlar mıydı?
ne la voient-ils donc pas?

yeryüzünün uçlarından eksilttiğimizi görmüyorlar mı?
ne voient-ils pas que nous frappons la terre et que nous la réduisons de tous côtés?

yeryüzünün uçlarından habire eksilttiğimizi görmüyorlar mı?
ne voient-ils pas que nous venons à la terre que nous réduisons de tous côtés?

görmüyorlar mı ki, biz yeri etrafından eksiltip duruyoruz.
ne voient-ils pas que nous frappons la terre et que nous la réduisons de tous côtés?

her sene, bir iki defa belalarla sınandıklarını görmüyorlar mı?
ne voient-ils pas que chaque année on les éprouve une ou deux fois?

görmüyorlar mı ki, biz yeryüzünü etrafından gitgide eksiltmekteyiz.
ne voient-ils pas que nous frappons la terre et que nous la réduisons de tous côtés?

görmüyorlar mı, kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik?
ne voient-ils pas combien de générations avant eux nous avons fait périr?

bizim, yere gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmüyorlar mı?
ne voient-ils pas que nous venons à la terre que nous réduisons de tous côtés?

görmüyorlar mı ki biz o yerküreye geliyor, onu uçlarından eksiltiyoruz.
ne voient-ils pas que nous frappons la terre et que nous la réduisons de tous côtés?

hâlâ görmüyorlar mı ki, biz yerküreye geliyor, onu uçlarından eksiltiyoruz.
ne voient-ils pas que nous venons à la terre que nous réduisons de tous côtés?

ama hükmümüzün yere yönelerek onu yavaş yavaş eksilttiğini görmüyorlar mı?
ne voient-ils pas que nous venons à la terre que nous réduisons de tous côtés?

bizim arzı (yeri) alıp onu uçlarından nasıl eksilttiğimizi görmüyorlar mı?
ne voient-ils pas que nous frappons la terre et que nous la réduisons de tous côtés?

onlar, yılda bir iki defa belaya uğratılıp imtihana çekildiklerini görmüyorlar mı?
ne voient-ils pas que chaque année on les éprouve une ou deux fois?

görmüyorlar mı ki, allah, dilediğine rızkı yayıp-genişletir ve kısar da.
n'ont-ils pas vu qu'allah dispense ses dons ou les restreint à qui il veut?

fakat şimdi, bizim gerçekten yere gelip onu etrafından eksiltmekte olduğumuzu görmüyorlar mı?
ne voient-ils pas que nous venons à la terre que nous réduisons de tous côtés?

ellerimizin yaptıklarından kendileri için nice hayvanları yarattığımızı görmüyorlar mı? böylece bunlara malik oluyorlar.
ne voient-ils donc pas que, parmi ce que nos mains ont fait, nous leur avons créé des bestiaux dont ils sont propriétaires;