Vous avez cherché: parçaladığını (Turc - Indonésien)

İçimi parçaladığını hissedebiliyorum.
aku bisa merasakannya merobek perutku.

ona, neden kafasını parçaladığını sor.
tanya, kenapa dia memukul kepala liang

bu yüzden her şeyi parçaladığını biliyorum ve beni ittiğini.
aku tahu, itulah alasanmu menghancurkan barang-barang dan mendorongku.

alastair'i nasıl bir sinekmiş gibi parçaladığını biliyorum.
bagaimana kauhajar alastair dengan entengnya, seolah mengusir lalat saja.

bir intiharın, bir katolik ailesini nasıl parçaladığını bilmiyorsun.
anda belum pernah melihat bagaimana bunuh diri bisa merobek keluarga katolik. mereka mengambil sangat serius.

birini parçaladığını söyleyen bakış. hem de hiç tanımadığı birini.
tampang di mana dia menjadi orang lain yang bahkan tak dia kenali.

İçindeki canavarın tekrar dirilerek seni nasıl içten içe parçaladığını biliyorum.
aku tahu itu mencabik-cabik hatimu, membangkitkan monster yang ada dalam dirimu.

kuzenim felix kilisede çalışıyor, ve o köpeğin 10 denizciyi parçaladığını söyledi.
kata felix, sepupuku yang kerja di gereja, anjing itu menggigit 10 marinir.

yabanıl hayvanların parçaladığını sana göstermedim, zararını ben çektim. gece ya da gündüz çalınan her hayvanın karşılığını benden istedin.
yang mati diterkam binatang buas tidak pernah saya bawa kepada paman, tetapi saya sendirilah yang menggantinya. yang dicuri pada waktu siang maupun malam selalu paman tuntut supaya saya yang menggantinya

Şeytanın ailemi parçaladığını izledim ve sürekli bunun bir kutlama olduğundan bahsediyordu. salak bir çocuğun lucifer'i kafesinden çıkardığından bahsediyordu.
aku menyaksikan iblis membantai orangtuaku, dan berjalannya waktu itu memberikan tentang bagaimana merayakannya bagaimana bisa bocah2 bego membiarkan lucifer lepas dari kurungannya.

- hangi müze olduğunu sorun. - Şehrin en güzel heykellerinden birini parçaladık.
katakan pada mereka tempatnya di museum./ kita menghancurkan patung khas tercinta.