Vous avez cherché: algılayamaz (Turc - Slovaque)

hiçbir şey algılayamaz.
nič ich nezachytí.

bir çocuğun beyni, ölümü bir son gibi algılayamaz.
no, detský mozog nedokáže spracovať smrť ako koniec.

o kadar kötü ki... o küçük beynin algılayamaz bunu.
zlé a nepríjemné. to si ty vo svojej hlave nevieš ani predstaviť.

Çoğu insan bunları algılayamaz ama bir sinestezi onları farketmeden algılar.
väčšina ľudí ich nedokáže vnímať, ale synestezici na nich nevedome reagujú.

beyni tamamen dolmuş, hiç bir şey algılayamaz halde.. ..sanki alfabe diskoda dans ediyormuş.
jeho mozok bol prepchatý, štartér sa zasekol na abc diskotéke!

hayatı bir insan gibi algılayamaz, yaşamı ve ölümü tartamayan bir şeye neden bir hayatı alması için izin verelim?
nechápe hodnotu ľudského života. prečo by mal mať právo brať ich?

bilirsin, çevre ve doğaya olanları göremezler, politik tutarsızlıkları algılayamazlar ortadoğu'daki gelişmeleri okuyamazlar.
nevedia o politickej nestabilite spôsobenej ropou na strednom východe.