Hai cercato la traduzione di conduite da Francese a Turco

conduite
tavır

• drogues et conduite automobile;
•uyuşturucu ve araba kullanma;

votre conduite est absolument honteuse.
sürüşünüz kesinlikle utanç verici.

conduite du projet - liaison publique
proje yönetimi - halkla ilişkiler

conduite du projet, chasseur de bogues
program yöneticisi - hata ayıklama

le code européen de bonne conduite administrative
avrupa doğru İdari davranış yasası

stupéfiants et conduite automobile — questions particulières 2007 de l’oedt
2007 yıllık raporu: avrupa’da uyuşturucu sorununun durumu

c'est une turpitude, une abomination, et quelle mauvaise conduite!
böyle bir şey açık bir edepsizlik, nefret gerektiren bir kötülüktür. Çirkin bir yoldur bu.

car dieu voit la conduite de tous, il a les regards sur les pas de chacun.
attıkları her adımı görür.

les dimensions éthiques et de genre resteront importantes dans la conduite de la recherche.
araştırmanın yürütülmesinde ve içeriğinde araştırmanın etik ve cinsiyet boyutu önemini korumaya devam edecektir.

l`enfant laisse déjà voir par ses actions si sa conduite sera pure et droite.
yaptıkları pak ve doğru mu, değil mi, anlaşılır.

tout au long de la conduite principale, une soixantaine de chambres en béton seront aménagées pour le placement
boru hattının yanı sıra, kontrol vanaları, kol ve çıkış bağlantı noktaları için 60 civarında beton bölme olacaktır.

les insensés, par leur conduite coupable et par leurs iniquités, s`étaient rendus malheureux.
suçları, isyanları yüzünden.

2.ces décisions européennes engagent les États membres dans leurs prises deposition et dans la conduite de leur action.
2.söz konusu avrupa kararları, benimsedikleri tutumda ve faaliyetlerinin yürütülmesinde Üye devletleri bağlar.

les accidents liés à la conduite sous l’emprise de stupéfiants retiennent souvent l’attention des médias.
uyuşturucu altında araç kullanmaya ilişkin raporlar genellikle

dans plusieurs États membres, des campagnes de prévention ciblées sur la conduite sous l’emprise de stupéfiants ont été menées.
birkaç ab üyesi ülkede, uyuşturucu alarak araç kullanmayı önlemeyi hedefleyen kampanyalar düzenlenmiştir.

le fonctionnaire est cohérent dans sa conduite administrative ainsi qu’avec l’action administrative de l’institution.
yetkili kamu ile ilişkilerinde hizmetkâr, doğru, nazik ve ulaşılabilir olacaktır.

dans de nombreux pays européens, l’ampleur du problème de la conduite sous l’emprise de stupéfiants n’est pas étudiée
uyuşturucu etkisi altında araç kullanımının yaygınlığı birçok avrupa ülkesinde çalışılmamıştır

l’efficacité des campagnes d’information destinées à lutter contre la conduite sous l’emprise de stupéfiants est sujette à caution.
uyuşturucu etkisi altında araç kullanmayı önlemek için

après cela, josaphat, roi de juda, s`associa avec le roi d`israël, achazia, dont la conduite était impie.
yahuda kralı yehoşafat bir süre sonra kendini günaha veren İsrail kralı ahazya ile anlaşmaya vardı.