Hai cercato la traduzione di timsahlar da Turco a Inglese

timsahlar
crocodilia

ben de nehir kenarlarındaki ölü timsahlar üzerinde birçok otopsi yaptım.
i was there for a lot of the necropsies on the riverside.

bu timsahlar nehir kenarlarındaki yuvalarına yumurta bırakır ve yüzlerce yavru burada yumurtadan çıkar. muhteşemdir.
their nests hatching along the riverside producing hundreds of hatchlings. it's just an amazing sight.

bu deltada, balıklarla dolu suyun içine dışına sürünen timsahlar ve üzerlerinde yılanlar sallanan ve türlü kuş bulunan selviler vardır.
and the delta has alligators crawling in and out of rivers filled with fish and cypress trees dripping with snakes, birds of every flavor.

evrimin dehasını araştıran bilim adamlarını, bazen tuhaf manzaralar, yakıcı sıcaklık ve bazen de çılgın timsahlar bekleyebilir. paleontolog paul sereno, tarih öncesiyle ilgili anılarını anlatıp, maceraya katılmak isteyenlere yol gösteriyor.
strange landscapes, scorching heat and mad crocodiles await scientists seeking clues to evolution's genius. paleontologist paul sereno talks about his surprising encounters with prehistory -- and a new way to help students join the adventure.

timsah
crocodilia

siyam timsahı
siamese crocodile

bugün yaşayan en büyük timsahları arayıp bulup ölçmemiz gerekti.
we had to find and measure the largest crocodiles living today.

bacağı bir timsah tarafından ısırıldı.
his leg was bitten by a crocodile.

eski beyin hâlâ orada. hâlâ o timsah beyni sizde var.
the old brain is still there. you still have that alligator brain.

sonunda gut olduklarını öğrendik. yani böbrek yetmezliğinin sonucunda vücuttaki ürik asit kristalleri artmış ve eklem yerlerinde toplanmıştı. bu da timsahların yüzmesine engel olmuştu.
and it came down to something called gout, which, as a result of kidney breakdown is actually uric acid crystals throughout the body, and worse in the joints, which made the gharial unable to swim.

bu timsah, yaklaşık 100 milyon yıldır bu yerkürede yaşıyor.
it is an animal which has been on the earth for just about 100 million years.

yeteri kadar tecrübe sahibi olduğumuzda... ...bu şekildeki fosilleri kazmaya başladık, burada ince burunlu bir timsah...
and we were able to dig up, when we got old enough, fossils such as this, a slender-snouted crocodile.

toplu timsah ölümleri sırasında insanları harekete geçirebildik.
during the die-off of the gharial we did galvanize a lot of action.

bu timsahın çok dikkat çekici özellikleri var.
it has remarkable features.

doğa koruma çalışmalarının ön planda olduğu 70'li yıllarda, projelerimizi başlatmıştık ve bu projelerin büyük bölümü devletin finanse ettiği projelerdi. projeler yoluyla, kalan az sayıdaki yuvalardan yumurtaları toplayıp 5 bin yavru ganj timsahını doğaya geri bıraktık.
so, starting in the mid-'70s when conservation was at the fore, we were actually able to start projects which were basically government supported to collect eggs from the wild from the few remaining nests and release 5,000 baby gharial back to the wild.

timsah antilopu nehri geçerken tuzağa düşürdü.
the crocodile trapped the gnu as it tried to cross the river.

Ülkede yerel olarak lolong adı ile bilinen timsah, bugüne kadar dünya üzerinde yakalanan en büyük timsah olarak kayıtlara geçmiştir.
the largest crocodile in captivity, known locally as lolong, was captured in the southern island of mindanao.

bütün üç timsah çeşitleri, örnek olarak : nil timsahı, cüce timsah ve slender-snouted timsahı nehirde mevcuttur.
all three species of african crocodile, for instance, occur in the river: the nile crocodile, the dwarf crocodile, and the slender-snouted crocodile.

zeki olmayan bir beynin -- eski bir beyin bulduk, diyelim -- -- ve bir memeliye ait değil, bir sürüngen gibi, diyelim -- -- bir timsah, diyelim; elimizde bir timsah var.
well i'll argue a non-intelligent brain, we got hold of an old brain, and we're going to say it's like a non-mammal, like a reptile, so i'll say, an alligator; we have an alligator.