検索ワード: daarmee (アフリカーンス語 - トルコ語)

- daarmee kan ek help
- babamın bir sürü barutu var.

wat bedoel jy daarmee?
aranızda bu kadar yaş farkı olduğunu düşünmemiştim.

miskien kan ek jou daarmee help
belki bu konuda sana yardım edebilirim.

stop daarmee, zod. nou kan dit nog.
durdur bunu zod hâlâ zaman varken.

ek vra hom wat hy daarmee bedoel
"kaç neden lazım?" diye üsteledi.

jy kan jou grond opstop daarmee,.
eğer kötüyse, kötü kalmaya devam eder.

waarom kom hulle altyd daarmee?
ne olmuştu?

-ek sal my nuwe drama daarmee skryf
bununla yeni oyunumu yazacağım.

u beledig daarmee ons gaste, madame sand
doğru.

jy kan begin, maar hoe hou jy daarmee op?
bunu başlatabilirsin ama buna nasıl son verirsin?

jy kan mos nie praat nie, wat maak jy daarmee?
konuşmasını beceremiyorsun, nasıl telefon ediyorsun ki?

maar, niemand skyn om te onthou dat jy daarmee vertrek.
ama kimse evrak çantasını yanınızda götürdüğünüzü hatırlamıyor.

jy weet ons het haar gehelp, ons kon nie daarmee voortgaan nie.
- milyoner değiliz. - nerede?

maar as ons voedsel en klere het, moet ons daarmee vergenoeg wees.
yiyeceğimiz, giyeceğimiz varsa bunlarla yetiniriz.

merk nuwe toevoegings met 'n ander kleur om daarmee tred te hou.
İzleyebilmek için yeni ekleri ayrı bir renkle işaretle.

verder, telkens mike franks daarmee gemoeid is, is alles moontlik.
ayrıca sen ne zaman mike franks'i olaya dahil etsen, her şey mümkündür.

sekretaris jarvis en die cia direkteur gaan daarmee eens. die sending het voorrang.
bakan jarvis ve cia müdürü de bu operasyonun önceliğini kabul ettiler.

ek het die taak gesien wat god aan die mensekinders gegee het om hulle daarmee te kwel.
tanrının uğraşsınlar diye insanlara verdiği zahmeti gördüm.

en steek die draaghoute in die ringe aan weerskante van die ark om die ark daarmee te dra.
sandığın taşınması için sırıkları yanlardaki halkalara geçir.

maar hulle het dit aan die uitvoerders van die werk gegee om daarmee die huis van die here te herstel.
bu para yalnız işçilere ödendi ve tapınağın onarımına harcandı.