検索ワード: kryeministrit (アルバニア語 - トルコ語)

kope të kryeministrit.
başbakanı sürdüler.

djemtë e kryeministrit?
başbakan'ın oğlu mu?

inga i vë fajin kryeministrit.
inga suçu tamamen başbakana atıyor.

cili është orari i kryeministrit?
başbakanın programı nasıl?

retorika e kryeministrit është ashpërsuar.
başbakan, konuşmalarında konuyla ilgili olarak daha sert ifadeler kullanmaya başladı.

komisioni do t'i raportojë kryeministrit.
komisyon başbakana rapor verecek.

parlamenti maqedonas i heq imunitetin ish kryeministrit
makedonya parlamentosu eski başbakanın dokunulmazlığını kaldırdı

ata kërkonin dorëheqjen e kryeministrit fatos nano.
göstericiler başbakan fatos nano'nun istifasını talep etti.

riorganizimi i parë në qeverinë e kryeministrit maqedonas
makedonya başbakanının hükümetinde İlk görev değişiklikleri

i korrespondojmë kryeministrit. përktheu : kerim gashi
sadece pm e cevap veririz.

gruaja e ish-kryeministrit i zbulon të gjitha.
"eski başbakan karısı her şeyi anlatıyor"

kryeministrit të ngarkuar të bih i kërkohet të bëjë punën
bh başbakan vekiline görevini yapma çağrısı

ajo u shpërbë pas vrasjes së kryeministrit zoran gjingjiç.
başbakan zoran cinciç'in 12 mart'ta öldürülmesinden sonra dağıtılmıştı.

dodik më parë mbajti postin e kryeministrit nga 1998 në 2001.
dodik 1998-2001 yılları arasında başbakanlık yapmıştı.

prokurorët sjellin akuza të reja mitmarrjeje ndaj ish kryeministrit rumun
savcılıktan eski romen başbakanına yeni rüşvet suçlamaları

"bëni miljen finale," i tha de hoop shefer kryeministrit.
de hoop scheffer başbakana “son çalışmaları yapın”, dedi.

ky ishte një nga premtimet e fushatës së kryeministrit kostas karamanlis.
bu, başbakan kostas karamanlis'in seçim vaatlerinden biriydi.

gjykata e okb-së njofton akuzat kundër ish kryeministrit të kosovës
bm mahkemesi eski kosova başbakanı hakkındaki suçlamaları yayınladı

administrata e kryeministrit sali berisha thotë se po godet korrupsionin dhe mashtrimin.
başbakan sali berişa'nın yönetimi, sahtekarlık ve yolsuzluğun üzerine gittiğini söylüyor.

"më duket se ishte një marrëveshje mes kryeministrit dhe shtabit të përgjithshëm.
"bana, başbakanla genelkurmay arasında bir pazarlık yapıldı gibi geliyor.