プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
[non abbiamo] innalzato la tua fama?
hem senin şanını yüceltmedik mi?
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
e se ne sparse la fama in tutta quella regione
bu haber bütün bölgeye yayıldı.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
in quel tempo il tetrarca erode ebbe notizia della fama di gesù
o günlerde İsayla ilgili haberleri duyan bölge kralı hirodes, adamlarına, ‹‹bu, vaftizci yahyadır›› dedi. ‹‹Ölümden dirildi. olağanüstü güçlerin onda etkin olmasının nedeni budur.››
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
il signore fu con giosuè, la cui fama si sparse in tutto il paese
rab yeşu'yla birlikteydi. yeşu'nun ünü ülkenin her yanına yayıldı.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
la fama di questi fatti si diffuse in tutta la giudea e per tutta la regione
İsayla ilgili bu haber bütün yahudiyeye ve çevre bölgelere yayıldı.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
gesù ritornò in galilea con la potenza dello spirito santo e la sua fama si diffuse in tutta la regione
İsa, ruhun gücüyle donanmış olarak celileye döndü. haber bütün bölgeye yayıldı.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
la regina di saba, sentita la fama di salomone, venne per metterlo alla prova con enigmi
saba kraliçesi, rabbin adından ötürü süleymanın artan ününü duyunca, onu çetin sorularla sınamaya geldi.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
era stato pagato per impaurirmi e indurmi ad agire in quel modo e a peccare, per farmi una cattiva fama ed espormi al disonore
bu yolla gözümü korkutup bana günah işleteceklerini düşünüyorlardı. böylece beni kötülemek için ellerine fırsat geçmiş olacaktı.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
al ritorno dalla sua vittoria sugli aramei, davide acquistò ancora fama, sconfiggendo nella valle del sale diciottomila idumei
davut tuz vadisinde on sekiz bin edomlu öldürüp dönünce üne kavuştu.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
da tutte le nazioni venivano per ascoltare la saggezza di salomone; venivano anche i re dei paesi ove si era sparsa la fama della sua saggezza
sırayla her ay on binini lübnana gönderiyordu. bir ay lübnanda, iki ay evlerinde kalıyorlardı. angaryasına çalışan adamların başında adoniram vardı.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
i capi dei filistei facevano sortite, ma davide, ogni volta che uscivano, riportava successi maggiori di tutti i ministri di saul e in tal modo si acquistò grande fama
filistli komutanlar saldırdıkça davut saul'un öbür komutanlarından daha başarılı oluyordu. bu yüzden büyük bir üne kavuştu.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
perché mardocheo era grande nella reggia e per tutte le province si diffondeva la fama di quest'uomo; mardocheo cresceva sempre in potere
mordekay sarayda güçlü biriydi artık; ünü bütün illere ulaşmıştı. gücü gittikçe artıyordu.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
abisài, fratello di ioab, figlio di zeruià, fu il capo dei trenta. egli impugnò la lancia contro trecento uomini e li trafisse; si acquistò fama fra i trenta
yoavın kardeşi, seruya oğlu avişay Üçlerin önderiydi. mızrağını kaldırıp üç yüz kişiyi öldürdü. bu yüzden Üçler kadar ünlendi.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質: