検索ワード: insegnava (イタリア語 - トルコ語)

insegnava nelle loro sinagoghe e tutti ne facevano grandi lodi
oranın havralarında öğretiyor, herkes tarafından övülüyordu.

insegnava loro molte cose in parabole e diceva loro nel suo insegnamento
İsa onlara benzetmelerle birçok şey öğretiyordu. Öğretirken, ‹‹Şunu dinleyin›› dedi. ‹‹ekincinin biri tohum ekmeye çıktı.

egli infatti insegnava loro come uno che ha autorità e non come i loro scribi
Çünkü onlara kendi din bilginleri gibi değil, yetkili biri gibi öğretiyordu.

quando ormai si era a metà della festa, gesù salì al tempio e vi insegnava
bayramın yarısı geçmişti. İsa tapınağa gidip öğretmeye başladı.

ed erano stupiti del suo insegnamento, perché insegnava loro come uno che ha autorità e non come gli scribi
halk onun öğretişine şaşıp kaldı. Çünkü onlara din bilginleri gibi değil, yetkili biri gibi öğretiyordu.

durante il giorno insegnava nel tempio, la notte usciva e pernottava all'aperto sul monte detto degli ulivi
İsa gündüz tapınakta öğretiyor, geceleri ise kentten dışarı çıkıp zeytin dağında sabahlıyordu.

queste parole gesù le pronunziò nel luogo del tesoro mentre insegnava nel tempio. e nessuno lo arrestò, perché non era ancora giunta la sua ora
İsa bu sözleri tapınakta öğretirken, bağış toplanan yerde söyledi. kimse onu yakalamadı. Çünkü saati henüz gelmemişti.

diceva loro mentre insegnava: «guardatevi dagli scribi, che amano passeggiare in lunghe vesti, ricevere saluti nelle piazze
İsa öğretirken şöyle dedi: ‹‹uzun kaftanlar içinde dolaşmaktan, meydanlarda selamlanmaktan, havralarda en seçkin yerlere ve şölenlerde başköşelere kurulmaktan hoşlanan din bilginlerinden sakının.

e venuto nella sua patria insegnava nella loro sinagoga e la gente rimaneva stupita e diceva: «da dove mai viene a costui questa sapienza e questi miracoli
kendi memleketine gitti ve oradaki havrada halka öğretmeye başladı. halk şaşıp kalmıştı. ‹‹adamın bu bilgeliği ve mucizeler yaratan gücü nereden geliyor?›› diyorlardı.

ed insegnava loro dicendo: «non sta forse scritto: casa di preghiera per tutte le genti? voi invece ne avete fatto una spelonca di ladri!»
halka öğretirken şunları söyledi: ‹‹ ‹evime, bütün ulusların dua evi denecek› diye yazılmamış mı? ama siz onu haydut inine çevirdiniz.››

ad efraim io insegnavo a camminare tenendolo per mano, ma essi non compresero che avevo cura di loro
ama kendilerine şifa verenin ben olduğumu anlamadılar.