検索ワード: beperken (オランダ語 - トルコ語)

beperken
sınırlamak

- beperken?
- azaltmak mı?

beperken tot
sınırla

detaillering beperken
detayları azalt

alles beperken.
Şu anda sadece kendi kıçımızı kurtarmaya çalıştığımızı sanıyordum.

activiteit beperken?
kritik olmayan sistemlerin kapatılmasını öneriyorum.

- schade beperken.
- hasar değerlendirmesi.

'besnijdenis beperken...'
"sünnet töreni," laf, laf, laf. neyse.

de schade beperken.
yarıyıl tatilinden kalan şeylerini alırız.

archief beperken tot:
arşivlemeyi sınırla:

- de schade beperken.
- İşleri yoluna koymaya çalışıyorum.

aantal artikelen beperken
yazı sayısının sınırı

ik ga schade beperken.
hasar kontrolü yapmam gerekiyor.

waarom mezelf beperken?
niye kendimi sınırlandırayım ki?

- niet vernietigen, maar beperken.
- yok etmek değil.

- beperken, verwarren, tegenstrijden.
- sınır koy, aklını karıştır, mücadele et!

haar telefoon toegang beperken.
telefona erisimini kisitlamalıydim.

schade beperken. drie: slachtoffers weghalen.
Üç, yaralıları tahliye edin.

'beperkend' was.
... "sınırlı olduğunu söyledi.