検索ワード: spominjati (クロアチア語 - トルコ語)

i grijeha se njihovih i bezakonja njihovih neæu više spominjati."
sonra şunu ekliyor: ‹‹onların günahlarını ve suçlarını artık anmayacağım.››

uklonit æu joj iz usta imena baalska i neæe im više ime spominjati.
seninle evleneceğim.

jer æu se smilovati bezakonjima njihovim i grijeha se njihovih neæu više spominjati.
Çünkü suçlarını bağışlayacağım, günahlarını artık anmayacağım.› ››

reality show ne želim ni spominjati, to su uvijek isti gosti i jeftina zabava.
reality show programlarından ise hiç bahsetmiyorum; hep aynı konukları ve aynı ucuz eğlence anlayışını sunuyorlar.

setimes: za koje teme smatrate da će se prve spominjati u dijalogu beograda i prištine?
setimes: sizce belgrad-priştine diyalog sürecinde ilk olarak hangi konular masaya yatırılacak?

nema potrebe niti spominjati vladine posebne naloge o kupovini i koncesije kojima država zapravo legalizira korupciju".
devletin yolsuzluğu gerçekten yasallaştırdığı özel devlet satın almaları ve imtiyazlardan söz etmeye gerek bile yok."

vladajuće stranke, dodaje on, pokušavaju ne spominjati korupciju, posebice ukoliko ona uključuje zloporabu državnog i entitetskog proračuna.
merkez başkanı, iktidar partilerinin özellikle devlet ve taraf bütçelerinin suistimalini içerdiğinde yolsuzluktan bahsetmemeye çalıştıklarını da kaydetti.

george tzogopoulos, viši istraživač u grčkom političkom institutu eliamep, izjavio je za setimes da njemačka nije trebala spominjati ideju o nadzorniku proračuna.
eliamep adlı düşünce örgütünden yüksek araştırma görevlisi yorgo tzogopoulos, setimes'a almanya'nın bütçe denetçisi fikrini ortaya atmamış olması gerektiğini söyledi.

suvisno je i spominjati kako bi to imalo negativan učinak i na nadanja zemalja zapadnog balkana vezana uz akcesiju, posebice ako uzmemo u obzir njihove gospodarske muke i zivopisnu političku povijest.
gayet tabii böyle bir durum, ekonomik sorunları ve canlı siyasi tarihleri nedeniyle batı balkan ülkelerinin ab umutlarını da olumsuz etkileyecektir.

isto tako, odvrati li se pravednik od svoje pravednosti i stane èiniti nepravdu, postavit æu mu zamku i umrijet æe jer ga ti ne opomenu zbog njegova grijeha; umrijet æe, i njegova se pravedna djela više neæe spominjati, ali æu od tebe tražiti raèun za krv njegovu.
‹‹doğru kişi doğruluğundan döner de kötülük yaparsa, onu yıkıma uğratacağım, o da ölecek. onu uyarmadığın için günahı içinde ölecek, yaptığı doğru işler anılmayacak. ancak onun kanından seni sorumlu tutacağım.