検索ワード: gloriosa (スペイン語 - トルコ語)

hablarán del esplendor de tu gloriosa majestad, y meditaré en tus maravillas
İnsanlar büyüklüğünü, yüce görkemini konuşacak.

toda gloriosa está la hija del rey; de perlas engastadas en oro es su vestido
giysisi altınla dokunmuş.

¿cómo es que no ha sido abandonada la gloriosa ciudad, la villa de mi regocijo
terk edilmedi?

mientras les mostraba por muchos días la gloriosa riqueza de su reino y el costoso esplendor de su grandeza
ahaşveroş tam yüz seksen gün süren şenliklerle krallığının sonsuz zenginliğini, büyüklüğünün görkemini ve yüceliğini gösterdi.

y de uno de ellos salió un cuerno pequeño que creció mucho hacia el sur, hacia el este y hacia la tierra gloriosa
bu boynuzların birinden başka bir küçük boynuz çıktı; güneye, doğuya ve güzel Ülkeyefı doğru yayılarak çok güçlendi.

para presentársela a sí mismo, una iglesia gloriosa que no tenga mancha ni arruga ni cosa semejante, sino que sea santa y sin falta
Öyle ki, kiliseyi üzerinde leke, buruşukluk ya da buna benzer bir şey olmadan, görkemli biçimde kendine sunabilsin. amacı kilisenin kutsal ve kusursuz olmasıdır.

entonces penetrará en la tierra gloriosa, y muchas provincias caerán. pero edom, moab y la mayoría de los hijos de amón escaparán de su mano
güzel Ülkeye de girecek, birçok ülke yenilgiye uğrayacak. ancak edom, moav ve ammon önderleri onun elinden kurtulacak.

el que vaya contra él hará según su voluntad; no habrá quien resista ante él. estará en la tierra gloriosa, la cual será consumida bajo su poder
kente saldıran kuzey kralı dilediği gibi davranacak, kimse ona karşı duramayacak. güzel Ülkeyi yönetecek, yıkıp yok etme yetkisi onun elinde olacak.

el señor del trono, el glorioso,
arş'ın sahibidir, yücedir.