検索ワード: miiba (スワヒリ語 - トルコ語)

nyingine zilianguka kwenye miti ya miiba, nayo ikakua na kuzisonga.
kimi, dikenler arasına düştü. dikenler büyüdü, filizleri boğdu.

nyingine zilianguka kati ya miti ya miiba. ile miti ya miiba ilipoota ikazisonga.
kimi, dikenler arasına düştü. filizlerle birlikte büyüyen dikenler filizleri boğdu.

wakamvika vazi la rangi ya zambarau, wakasokota taji ya miiba, wakamwekea kichwani.
ona mor bir giysi giydirdiler, dikenlerden bir taç örüp başına geçirdiler.

nyingine zilianguka kwenye miti ya miiba, nayo ikakua na kuzisonga, nazo hazikuzaa nafaka.
kimi, dikenler arasına düştü. dikenler büyüdü, filizleri boğdu ve filizler ürün vermedi.

nao askari wakasokota taji ya miiba, wakamtia kichwani, wakamvika na joho la rangi ya zambarau.
askerler de dikenlerden bir taç örüp onun başına geçirdiler. sonra ona mor bir kaftan giydirdiler.

watu wengine ni kama zile mbegu zilizoanguka penye miti ya miiba. huo ni mfano wa wale wanaolisikia hilo neno,
yine bazıları dikenler arasında ekilen tohumlara benzerler. bunlar sözü işitirler, ama dünyasal kaygılar, zenginliğin aldatıcılığı ve daha başka hevesler araya girip sözü boğar ve ürün vermesini engeller.

mtawatambua kwa matendo yao. je, watu huchuma zabibu katika miti ya miiba, au tini katika mbigili? la!
onları meyvelerinden tanıyacaksınız. dikenli bitkilerden üzüm, devedikenlerinden incir toplanabilir mi?

lakini kama ardhi hiyo ikiota miti ya miiba na magugu, haina faida; karibu italaaniwa na mungu na mwisho wake ni kuchomwa moto.
ama dikenli bitki, devedikeni üreten toprak yararsızdır; lanetlenmeye yakındır, sonu yanmaktır.

ile mbegu iliyoanguka kati ya miti ya miiba, ni mfano wa mtu asikiaye huo ujumbe, lakini wasiwasi wa ulimwengu huu na anasa za mali huusonga ujumbe huo, naye hazai matunda.
dikenler arasında ekilen de şudur: sözü işitir, ama dünyasal kaygılar ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar ve ürün vermesini engeller.

basi, yesu akatoka nje amevaa taji ya miiba na joho la rangi ya zambarau. pilato akawaambia, "tazameni! mtu mwenyewe ni huyo."
böylece İsa, başındaki dikenli taç ve üzerindeki mor kaftanla dışarı çıktı. pilatus onlara, ‹‹İşte o adam!›› dedi.

kisha wakasokota taji ya miiba, wakamvika kichwani, wakamwekea pia mwanzi katika mkono wake wa kulia. wakapiga magoti mbele yake, wakamdhihaki wakisema, "shikamoo mfalme wa wayahudi!"
dikenlerden bir taç örüp başına koydular, sağ eline de bir kamış tutturdular. Önünde diz çöküp, ‹‹selam, ey yahudilerin kralı!›› diyerek onunla alay ettiler.