検索ワード: nipodaštavanje (セルビア語 - トルコ語)

„ako ljudi osete samo kazne i nipodaštavanje, kriza neće postati mogućnost, nego promašeni cilj“, rekao je on, obraćajući se članovima nemačke industrijske federacije.
alman sanayi federasyonu üyelerine hitaben yaptığı konuşmada papandreu, "halk sadece cezalandırıldığını ve aşağılandığını hissederse, kriz bir fırsat değil, kaybedilmiş bir dava olur." dedi.

„negativna osećanja mogu da se pripišu percepcijama da su američki stil i suština spoljne politike suprotni turskim", kaže on. „sve veći osećaj samopouzdanja kod turske doveo je do mišljenja da bi svaku različitost i primećeno nipodaštavanje trebalo rešavati sa više sile i nacionalističkih argumenata.“
"olumsuz duygular, amerika'nın dış politika tarzına ve bu politikanın türkiye'nin politikasıyla tezat oluşturduğu yönündeki algılara bağlanabilir." diyen walker şöyle devam etti: "türkiye'nin giderek artan özgüven duygusu, her türlü farklılığın ve küçümseme algısının daha da fazla güç ve milliyetçi argümanla ele alınması gerektiği hissine yol açtı."