検索ワード: povećanju (セルビア語 - トルコ語)

makedonija teži povećanju it pismenosti
makedonya bilgisayar bilgisini artırmaya çalışıyor

crna gora se nada povećanju penetracije interneta
karadağ ipr'yi artırmayı umuyor

sredstva su namenjena povećanju proizvodnje u fabrici.
fonlar fabrika üretimini iyileştirmekte kullanılacak.

obećanje o povećanju plata na kosovu brine mmf
kosova'nın zam vaadi imf'yi endişelendirdi

fbih razmišlja o povećanju pdv, analitičari se ne slažu
bhf kdv zammı düşünüyor ama analistler aynı fikirde değil

crna gora teži povećanju direktnih stranih investicija u 2005. godini
karadağ 2005 yılında doğrudan dış yatırımı artırmak İstiyor

tri zemlje članice eu potpisale su sporazum o povećanju saradnje.
Üç ab üyesi işbirliğini artırma konulu anlaşma imzaladılar.

dvojica lidera razgovarala su o povećanju ekonomske saradnje između svojih zemalja.
İki lider, ülkeleri arasındaki artan ekonomik işbirliğini ele aldı.

prema njegovom obećanju i penzioneri mogu da se nadaju povećanju penzija u ovoj godini.
taçi, emekli aylıklarına da zam sözü verdi.

"vlada je posvećena povećanju priliva turista za 20 odsto u 2007. godini.
bakan, "hükümet 2007 yılı için turist sayısında %20'lik bir artış kaydetmeye kadarlıdır.

bugarska kompanija za gas bulgargaz insistirala je na povećanju od 19,6 odsto za prirodni gas.
bulgargaz doğalgaza %19,6 oranında zam yapılması için bastırıyordu.

deficit se samo u maju povećao za 578 miliona dolara, uprkos sezonskom povećanju prihoda od turizma.
yalnızca mayıs ayında, turizm gelirlerindeki mevsimsel artışa rağmen açık 578 milyon dolar artış gösterdi.

među drugim faktorima koji su doprineli povećanju su uvođenje jedinstvene poreske osnove i smanjenje sive ekonomije u zemlji.
diğer katkı unsurları arasında sabit vergi oranına geçilmesi ve ülkedeki kayıtdışı ekonominin azaltılması yer alıyor.

aleksandar bilbilov iz projekta makedonija konekts izjavio je da je smanjenje cena interneta bio glavni faktor u povećanju upotrebe.
macedonia connects'ten aleksandar bilbilov, kullanım artışındaki ana faktörün İnternet erişim ücretinin düşürülmesi olduğunu söyledi.

hiljade demonstranata zahtevalo je u subotu (21. januara) ukidanje odluke o povećanju cene struje.
binlerce insan, enerji fiyatlarına zam yapma kararının geri alınması talebiyle 21 ocak cumartesi günü protesto gösterisi yaptı.

dinkić je na čelu radne grupe koja želi da pregovara o ceni sa rusima, koji su odbacili bilo kakvu pomisao o povećanju svoje ponude.
dinkiç, tekliflerini yükseltme yönündeki her türlü düşünceyi reddeden ruslarla fiyat pazarlığı yapmak isteyen bir çalışma grubuna başkanlık ediyor.

agencija takođe radi na povećanju pristupa informativnoj tehnologiji i njene upotrebe, kao i na unapređivanju obrazovanja iz matematike i prirodnih nauka u makedonskim školama.
daire, makedon okullarında matematik ve fen eğitimini geliştirmek amacıyla bilgisayar erişimi ve kullanımını artırmak için de çalışıyor.

dvojica premijera ponovo su potvrdili svoju posvećenost promovisanju bilateralne saradnje na svim poljima, posebno u ekonomskoj i trgovinskoj razmeni i povećanju belgijskih investicija u albaniji.
İki başbakan başta ekonomik ve ticari takaslar ve belçika'nın arnavutluk'taki yatırımlarının artırılması olmak üzere tüm alanlarda ikili işbirliğini ilerletmedeki kararlılıklarını doğruladı.

ne vidim bilo kakvu prepreku povećanju poslovnih aktivnosti između dve zemlje na različitim poljima, u zajedničkom interesu», rekla je velinov.
İki ülke arasında farklı alanlardaki ticari faaliyetlerin karşılıklı çıkarlar doğrultusunda artırılması önünde herhangi bir engel görmüyorum," dedi.

korišćenje eu pomoći na produktivan način zahteva sistematsku pažnju usmerenu ka povećanju lokalnih apsorpcionih kapaciteta; to, opet, zavisi od velike reforme državne uprave.
ab yardımlarına hak kazanmak, yerel kaynak kullanma kapasitesini arttırmak için sistematik bir çaba göstermeyi gerektirmektedir, ki bu da, kamu yönetiminde yapılacak büyük reform ve iyileştirmelere dayanmaktadır.