検索ワード: zadovoljavajuće (セルビア語 - トルコ語)

pak: ne, još nisu ostvarili zadovoljavajuće rezultate.
pack: hayır, henüz tatmin edici sonuçlara ulaşamadılar.

„vojne vlasti bi trebalo da daju zadovoljavajuće odgovore na pitanja javnosti o napadu u silvanu.
"askeri yetkililer halkın silvan saldırısıyla ilgili sorularına tatmin edici yanıtlar vermeli.

oko 40 odsto ima neutralan stav, dok samo 13 procenata veruje da je obrazovanje u rumuniji zadovoljavajuće. studija je sprovedena u septembru na uzorku od 1.000 ispitanika.
halkın %40'ı tarafsız ve sadece %13'ü rumen eğitiminin tatmin edici düzeyde olduğuna inanıyor. 1000 kişinin katıldığı çalışma eylül ayında yürütüldü.

ne postoji rešenje kosovskog pitanja koje bi bilo zadovoljavajuće i za beogard i za prištinu, izjavio je slovenački premijer janez janša. [geti imidžis]
slovenya başbakanı janez jansa, kosova sorununa hem belgrad hem de priştine'yi memnun edecek bir çözümün mevcut olmadığını söyledi. [getty images]

"vrlo je zadovoljavajuće" što je sin libijskog lidera muamera gadafija rekao istinu, kaže jedan od šest medicinara koji su proveli godine u zatvoru u toj zemlji.
libya'da yıllarca hapis yatan altı sağlık görevlisinden birisi, ülke lideri muammer kaddafi'nin oğlunun gerçeği açıklamasının "son derece memnunluk verici" olduğunu söyledi.

drugi problem je to što su ministarstvo i bolnice loše obavili svoj zadatak, pa usluge nisu poboljšane; a treći je da je preventivna nega ostvarila zadovoljavajuće uspehe, ali ne u bolnicama.“
İkinci sorun, bakanlık ve hastanelerin ev ödevlerini iyi yapmamaları, bu yüzden de hizmetlerin iyileşmemesi; üçüncü olaraksa, önleyici bakımda tatmin edici başarılar elde edilmesine karşın, hastanelerde bu gerçekleşmedi."

početkom decembra, glavni tužilac un-a serž bramerc rekao je da je srbija unapredila saradnju sa haškim tribunalom i da ulaže "zadovoljavajuće" napore da uhvati begunce.
aralık ayı başlarında, bm başsavcısı serge brammertz sırbistan'ın lahey mahkemesiyle olan işbirliğini ilerlettiğini ve kaçak zanlıları yakalama yönünde " tatmin edici" çabalar sarfettiğini söyledi.

"eu će insistirati na sveobuhvatnom sporazumu u koji su uključene sve zemlje", rekao je on. "sve strane moraju da predstave zadovoljavajuće ponude za smanjenje emisija i finansiranje.
"ab, bütün ülkeleri içeren kapsamlı bir anlaşma için bastıracak." diyen carlgren şöyle devam etti: "bütün taraflar emisyonları azaltma ve finansman konusunda yeterli teklifler sunmalıdır.