検索ワード: başladığı (トルコ語 - イタリア語)

görevin başladığı asıl zaman
momento in cui l' attività è stata effettivamente iniziata

geçmeye başladığı dem geceye...
per la notte che si estende,

ve geçmeye başladığı çağda, geceye.
per la notte che si estende,

İşte bu, ebedi yaşamanın başladığı gündür
questo è il giorno della perpetuità;

kararmaya ilk başladığı zaman, geceye andolsun,
per la notte che si estende,

ve nefes almaya başladığı zaman, sabaha;
per l'aurora che esala il suo alito,

kerry kde başladığı zaman otomatik olarak başlatılsın mı?
vuoi che kerry venga avviato automaticamente all' accesso?

bu kutucuğu işaretlerseniz kde başladığı anda otomatik olarak rsibreak çalışmaya başlayacaktır.
con questa opzione puoi decidere che rsibreak venga eseguito quando si avvia kde.

bu nedenle, aranızda daha önce başladığı bu hayırlı işi tamamlaması için titusu isteklendirdik.
cosicché abbiamo pregato tito di portare a compimento fra voi quest'opera generosa, dato che lui stesso l'aveva incominciata

o sa'at başladığı gün, o gün (inananlar ve inanmayanlar) ayrılırlar:
e il giorno in cui giungerà l'ora, in quel giorno verranno separati.

İsa görevine başladığı zaman otuz yaşlarındaydı. yusufun oğlu olduğu sanılıyordu. yusuf da eli oğlu,
gesù quando incominciò il suo ministero aveva circa trent'anni ed era figlio, come si credeva, di giuseppe, figlio di eli

ekran koruyucu başladığı anda cüzdanı kapat. bir cüzdan kapandığında tekrar erişmek için şifre gereklidir.
chiude il portafogli all' avvio del salvaschermo. quando un portafogli è chiuso, è necessaria la password per accedervi nuovamente.

Çıkışta tüm ayarları kaydetmek için tıklayın. oyun yeniden başladığı zaman kaydedilmiş tüm ayarlar etkin olacaktır.
marca la casella per salvare automaticamente tutte le impostazioni della finestra al termine del programma. esse saranno ripristinate al prossimo riavvio.

mısırda başladığı fahişeliği bırakmadı. gençken onunla yattılar, erdenliğini bozdular, şehvetlerini onun üzerine boşalttılar.
non rinunciò alle sue relazioni amorose con gli egiziani, i quali avevano abusato di lei nella sua giovinezza, avevano profanato il suo seno verginale, sfogando su di lei la loro libidine

yüksek dozda buprenorfin tedavisinin avrupa’da yalnızca 10 yıl önce başladığı göz önüne alındığında, bu uyuşturucunun tedaviye yönelik bir seçenek olarak
tuttavia, la crescente varietà delle opzioni terapeutiche e, in particolare, la diffusione capillare del trattamento sostitutivo ha determinato il declino dell’importanza relativa dei trattamenti residenziali.

avrupa’da ecstasy’e bağlı ölümler, uyuşturucunun yaygınlaşmaya başladığı 1990’larda rapor edilmeye başlanmıştır.
i decessi correlati al consumo di ecstasy sono stati segnalati per la prima volta in europa negli anni novanta, in parallelo con l’accresciuta popolarità di questa sostanza.

(duruşma) sa'at(i) başladığı gün, suçlular (umutsuzluk içinde) susarlar.
il giorno in cui si leverà l'ora, saranno disperati i colpevoli.

neredeyse tüm araştırmaların amerika birleşik devletleri’nde başladığı bir dönemi takiben, şu anda avrupa’da kokain bağımlılığının tedavisine dair bazı çalışmalar yapılmaktadır.
gli stati membri in genere erogano ai consumatori di cocaina per via parenterale gli stessi servizi e strutture offerti ai consumatori di oppiacei, come raccomandazioni per un consumo sicuro, consigli per l’iniezione sicura e programmi di scambio di aghi e siringhe.

genel olarak esrar kullanımın bazı avrupa ülkelerinde 1960’larda yayılmaya başladığı ve 1970’ler ile 1980’lerde popüler hale geldiği düşünülmektedir.
negli ultimi anni sono cresciuti i timori sui potenziali esiti sociali e sanitari del consumo di cannabis.

İpuo 'in bugünkü büyüklüğü, göstermiş olduğu büyüme hızı ve çalışmaya başladığı ikinci yıldan itibaren kendi kendini finanse edebilir hale gelmiş olması, sistemin tek pazara hizmet vermedeki başarısının kanıtlarıdır.
le attuali dimensioni dell’uami,la rapidità con la quale si è sviluppato e il modo in cui è stato in grado di finanziarsi autonomamente a partire dal secondo anno di esistenza sono la prova del successo del sistema al servizio del mercato unico.