検索ワード: işim zor desene benim :d (トルコ語 - インドネシア語)

ama sen işin zor kısmını benim için tamamladın.
tapi kau melakukan setengah pekerjaanku.

benim işim zor değil mi?
saya tidak bekerja keras?

desene bende hödükler arasına girdim.
jadi menikahlah denganya !

Öp beni. d:
cium aku.

o iş zor.
ini sulit.

bu kez işin zor.
ooo-hoo! tahan pukul.

yeni atanacakların işi zor.
aku suka kesepakatan baru.

- yaptırdıkları iş zor.
- pekerjaan yang mereka membuat anda lakukan.

# kalabalığın işi zor #
orang-orang yang sulit.

bu işi zor yoldan öğreneceksin.
kau punya jalan terjal menghadang dihadapanmu

100 sayı yapmak istiyorsan işin zor.
itu akan jadi masalah jika kamu berniat memecahkan 100.

bu işi zor yoldan halledeceğiz gibi görünüyor.
sepertinya kita akan melakukan cara yang sulit.

- kurtulmak kaderimizde yoksa işimiz zor.
kita akan membutuhkannya untuk bisa melaluinya

bayım, işi zor yoldan halletmeye gerek yok.
pak, kamu tidak perlu bersikap sulit.

ama ilacın etkisinde walter'la bu iş zor.
ya, walter ingin tinggal, dan menunggu hasilnya, tapi itu walter pada obat, dan kemudian itu walter pada obat.

- bu adamlarla işimiz zor. - Çok doğru.
- mereka cukup tangguh.

İş zor mu geliyor? kevin, bugünkü düğünlerin olduğu...
kevin, mana daftar acara pernikahan lain.

- Çünkü bu iş zor ayrıc- - sesin gidiyor.
karena bisnis lagi bagus..

Şuranın haline bak. beni d*z*yorlar, be!
coba lihat tempat ini.

- tanınmadığın zaman işler zordur. - bilmez miyim?
kukira kau tak akan tahu. / ceritakanlah.