検索ワード: taşımacılığı (トルコ語 - エストニア語)

yolcu taşımacılığı gsmh ile aynı oranda artmaktadır.
reisijatevedu kasvab sisemajanduse kogutoodanguga samas tempos.

yolcu taşımacılığı ekonomi ile aynı hızda artmaktadır.
reisijatevedu kasvab samal määral kui majandus.

** evet yolcu taşımacılığı talebi, kargo taşımacılığı talebi
nitraatide kontsentratsioon jahjõgedes

taşımacılık, özellikle de karayolu taşımacılığı için olan talep artmaktadır.
transpordi, eriti maanteetranspordi nõudlus kasvab kiiresti.

yeni ve eski ab Üye devletlerinde hava taşımacılığı yılda % 69 büyümektedir.
Õhutransport kasvab nii vanades kui ka uutes el liikmesriikides 6–9 % aastas.

1998 ile 2001 arasında çoğu ab Üye devletinde karayollarında mal taşımacılığı için değişken ücretlerin değeri düşmüştür.
maanteevedude erinevad tasud alanesid paljudes el liikmesriikides aastail 1998–2001.

ne kargo, ne de yolcvı taşımacılığı için taşımacılık talebini ekonomik büyümeden ayırmada başarı elde edilememiştir.
transpordi nõudluse ja majanduskasvu lahutamisel ei ole edu saavutatud ei kaubavedude ega reisijatevedude alal.

ab’de turizm ve hava taşımacılığı gelecekteki etkiler bakımından kilit alanlar olarak ortaya çıkmaktadır.
euroopa liidus on tulevasteks tähtsateks mõjuallikateks tõusmas turism ja õhutransport.

yolcu taşımacılığı için nedenler arasında işe gidip gelme, eğlence ve turizm için daha fazla araba kullanımı bulunmaktadır.
reisijatevedude puhul on põhjuseks autode üha rohkem kasutamine tööl käimiseks, vaba aja veetmiseks ja turismiks.

ab içindeki hava taşımacılığı,1997 ile 2007 arasında % 48 artarak, en büyük büyüme alanı olarak kalmıştır.
Õhutransport elis kasvas endiselt kõige kiiremas tempos, 48% aastatel 1997–2007.

kyoto protokolü kapsamına girmeyen uluslararası havacılık ve uluslararası deniz ulaşımı/taşımacılığı, yukarıdaki şekle dâhil edilmemiştir.
el-27 riikides, v.a rahvusvaheline lennundus ja meretransport (9

bu kısmen, eylül 2000'de kargo taşımacılığı şirketleri, çiftçiler ve balıkçıların yakıt fiyatlarındaki artışa karşı protestolarının bir sonucudur.
see tuleneb osaliselt kaubaveofirmade, talunike ja kalurite protestidest 2000. aasta septembris kütusehindade tõusu vastu.

havayolu taşımacılığı ulusal havayollarının çoğu, avrupa’da havayolu taşımacılığının özelleştirilmesikarşısında, rekabet güçlerini artırmak için yeniden yapılandırma ve yenidenkapitalizasyon planları geliştirdiler.
lennutransport enamik siseriiklikke lennukompaniisid vastasid euroopa lennutranspordi liberaliseerimisele restruktureerimis- ja rekapitaliseerimiskavadega, et taastada omakonkurentsivõime.

kükürt dioksit farklı bir durumdur: karayolu taşımacılığı emisyonlarındaki büyük düşüşler (% 61) uluslararası deniz taşımacılığındaki benzer bir artışla karşılanmıştır.
vääveldioksiidiga on olukord teine: maanteetranspordi heitmete suured vähenemised (61 %) on asendunud rahvusvahelise meretranspordi heitmete suurenemisega samavõrra.

rekabeti bozmadan, bir şirketehavayolu taşımacılığı piyasasında yeniden işlerlikkazandırmayı amaçlayan bu yardımın iki hedefivardı: müşteriler hem alitalia’nın hizmetlerinden,hem de rakiplerininkinden yararlanacaklardı.
komisjonhoolitses kahe asja eest: säilitada lennuturulkompanii, mis oli oma elujõudu taastamas,kahjustamata samal ajal konkurentsi. tarbijadsaavad kasu nii alitalia kui ka firma konkurentideteenustest.

balıkçılık, enerji, kaynak arama ve işletilmesinden kaynaklanan baskılarla, turizm, deniz taşımacılığı ve oluşan kirlilik nedeniyle insanların deniz ortamı üzerindeki baskılarının toplamı giderek artmaktadır ve avrupa çapında deniz ekosistemlerinin genel durumu oldukça zayıftır.
survet süvendab kliimamuutus — kõrgemad temperatuurid ja ookeanide hapestumine juba vähendabki merede ja ookeanide võimet absorbeerida atmosfääri kasvuhoonegaase ning teatud mereelustiku funktsioneerimisvõimet.

2007 yılına ilişkin veriler biyoyakıtın ab’de karayolu taşımacılığının %2,6’sına karşılık geldiğini göstermektedir.
euroopa komisjon tahab edendada ka biokütuseid – kütust sõidukite jaoks, sest mitmekesistamine transpordisektoris on eriti oluline selle naftast sõltumise tõttu.