検索ワード: bilinmezliğin (トルコ語 - オランダ語)

bilinmezliğin ötesine!
het grote onbekende.

- bilinmezliğin ortasında.
- midden in nergens.

bataklığın dışında bilinmezliğin tam ortasında.
het was op de heide, in het midden van niemandsland.

bilinmezliğin ötesine! - bilinmezliğin ötesine!
op naar het grote onbekende.

bilinmezliğin içine gidiyorsun amına koyayım.
je loopt zo het mystieke onbekende binnen.

bilinmezliğin ötesine! evet, bilinmezliğin ötesine!
op naar het grote onbekende.

doğu ve batı nükleer bir bilinmezliğin tam ortasında.
oost en west staan aan de rand van een nucleaire oblivion.

- bilinmezliğin ötesine. - evet, bilinmezliğin ötesine.
het grote onbekende.

bilinmezliğin ötesinden de ödeme yapabildiğini bir düşünene!
zou hij dat blijven doen?

bilinmezliğin içine karışmış tanıdık bir şeyler hissetmiştim.
er had zich iets bekends tussen het onbekende gevoegd.

onu okyanustan kıyıya attılar. bilinmezliğin dişlerinin içinden.
ze haalden hem uit de oceaan, uit de klauwen van vergetelheid.

güzel bir kadının bilinmezliğin ortasında domuzları temizlemekle uğraşmasını saymazsak.
behalve dan hoe een prachtige vrouw in niemandsland een varkensstal loopt uit te mesten.

o uçsuz bucaksız bilinmezliğin engin deryanın içinden ortaya çıkan yeni bir yaşam!
komt uit het bijna onbekende, uit het onmetelijke. tot nieuw leven.

"bilinmezliğin ötesine" demeğe devam etmemiz gerekiyor. - bilinmezliğin ötesine.
we moeten het blijven zeggen:

"ama her patika bizi bilinmezliğe götürüyor.
maar elk pad leidt naar het onbekende.