検索ワード: düşürüldüğünü (トルコ語 - クロアチア語)

milletvekili, başından sonuna kadar tuzağa düşürüldüğünü iddia etti.
cijelo je vrijeme tvrdio kako je bio žrtva namještaljke.

başbakan ivo sanader, ithalat kotalarının hiçbirinin yükseltilmediğini ve bazılarının düşürüldüğünü söyleyerek sonuçtan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
premijer ivo sanader izrazio je zadovoljstvo ishodom pregovora, ističući kako niti jedna uvozna kvota nije podignuta, dok su neke smanjene.

ancak borbely, projeye 2005 yılında tahsis edilecek para miktarının 360 milyon dolardan 213 milyon dolara düşürüldüğünü de vurguladı.
međutim, istaknuo je kako je smanjena svota koja će se izdvojiti za projekt u 2005. godini, s 360 milijuna dolara na 213 milijuna.

hakimler, vukovar'daki bir hastaneye sığınan kurbanların sivil değil savaşçı oldukları için sanıklar aleyhindeki beş adet insanlık suçu suçlamasının düşürüldüğünü belirttiler.
pet točaka optužnice koje su se odnosile na zločine protiv čovječnosti odbačeno je, jer su žrtve, koje su potražile utočište u vukovarskoj bolnici, bile vojnici, a ne civili, ukazali su suci.

maaşının daha troyka özel sektör maaşlarında kesinti yapılmasını istemeden önce %25 düşürüldüğünü söyleyen 32 yaşındaki endüstriyel tasarımcı georgia kalogeropulu, ek tedbirler getirilmezse ülkenin çökeceği ve yiyecek sıkıntısı yaşanacağı uyarılarına inanmadığını belirtti.
georgia kalogeropoulou, 32, industrijska dizajnerka čija je plaća već smanjena 25 posto, prije nego što je trojka zatražila smanjenje plaća u privatnom sektoru, izjavila je kako ne vjeruje upozorenjima o propasti zemlje i nestašici hrane ako se ne uvedu nove mjere štednje.

bakan, reformun çok uzun süredir yüksek olan enflasyonun aşağı çekildiği, 2001'deki yüzde 70'lerden kasım 2003'te yüzde 19.3'e düşürüldüğü bir dönemde uygulandığını da sözlerine ekledi.
dodao je kako se reforma provodi u vrijeme kada je najveća inflacija u povijesti turske -- sa 70 posto koliko je iznosila 2001., smanjena na 19,3 posto u studenom 2003.