検索ワード: köşesindeki (トルコ語 - スペイン語)

surun köşesindeki odayla koyun kapısı arasındaki bölümü kuyumcularla tüccarlar onardılar.
y los fundidores y los comerciantes restauraron entre la sala alta de la esquina y la puerta de las ovejas

balak balamın geldiğini duyunca, onu karşılamak için arnon kıyısında, sınırın en uzak köşesindeki moav kentine gitti.
y al oír balac que venía balaam, salió a su encuentro en una ciudad de moab que está junto a la frontera del arnón, en el extremo del territorio

İkisi bir yanda, ikisi öbür yanda olmak üzere sandığın dört köşesindeki ayaklara takmak için birer altın halka döktü.
le hizo, además, cuatro aros de oro fundido para sus cuatro patas: dos aros a un lado de ella, y dos aros al otro lado

ondan sonraki bölümü, tapınak görevlileriyle tüccarların kaldığı eve, oradan mifkat kapısına, surun yukarı köşesindeki odaya kadar, kuyumculardan biri olan malkiya onardı.
después de él malquías, uno de los plateros, restauró hasta la casa de los servidores del templo y de los comerciantes, frente a la puerta de la inspección y hasta la sala alta de la esquina

otomatik algılama işleminin aradığı değişken isimlerini öğrenmek için tamam' a basın ve önceki iletişim kutusunun sağ üst köşesindeki hızlı yardım düğmesini tıklayıp "otomatik algıla" düğmesine tıklayın.
para conocer los nombres de variables que busca el proceso de detección automática, pulse aceptar, pinche en el botón de ayuda rápida de la barra de título de la ventana del diálogo anterior, y pulse el botón "auto detectar".

güçlü ışınlar, etrafı aydınlatıyor ve mutfağın karanlık köşesi aşıboyasıyla yapılmış bir portreye dönüşüyor.
los tremendos rayos iluminan el entorno y la esquina oscura de la cocina se convierte en un retrato pintado en ocre.