検索ワード: mutabakat (トルコ語 - スロバキア語)

bu gece mutabakat ışık
dnes zmieril svetla

oslo ve londra arasındaki sınır ötesi bir mutabakat anlaşması.
je to medzinárodné memorandum o spolupráci medzi oslom a londýnom.

sloane bunu mutabakat'ın işiymiş gibi göstermeyi kabul etti.
sloane prislúbil,že to budete vypadať ako práca covenant.

demiryolu için mutabakat yapmak ülkemizin kapılarını onlara açmak gibi bir şey.
súhlas s výstavbou ich železnice... je ako otvoriť im dvere, aby zabrali našu zem.

o mesajı çözerse mutabakat'a girebilir, hatta onları çökertebiliriz.
teraz, ak vie dekódovať tú správu, pomôže nám to k infiltrácii alebo dokonca k zniceniu covenant.

5.uzmanlaşmışmahkemeler, kendi usul kurallarını, adalet divanıile mutabakat halinde oluştururlar.
5.Špecializované súdy si stanovia svoje rokovacie poriadky po dohode so súdnym dvorom.

yüksek mahkeme, avrupa adalet divanı’yla mutabakat halinde kendi usul kurallarınıbelirler.
vyšší súd stanoví svoj rokovací poriadok po dohode s európskym súdnym dvorom.

bu nedenle, uygun bir koruma düzeyin konusunda mutabakat varmak ve bunu uygulamak genellikle zor olmaktadır.
dohoda o primeranej úrovni ochrany a jej následné dodržiavanie je preto často náročné.

vaftizm, aşai rabbani, mutabakat, kuvvetlendirme, evlilik, takdis merasimi ve hastanın meshi.
krst, spoveď, sväté prijímanie, birmovka, manželstvo, kňazstvo, pomazanie chorých.

ne zaman olursa, hazırım. açıkçası raporlama sürecinde bir önyargı olmayacağına dair bir mutabakat olduğunu düşünüyomm.
ja budem pripravený kedykoľvek, naozaj si myslím, že sme sa dohodli, že nebudem zasahovať do procesu zverejňovania.

bölüm 7: uyuşturucuya bağlı bulaşıcı hastalıklar ve uyuşturucuya bağlı ölümler yararlarına dair genel bir mutabakat bulunduğunu söylemek de doğru değildir.
kapitola 7: infekčné choroby a úmrtia súvisiace s drogami krajinami líši.

ulusal uyuşturucu politikalarını tanımlamak bütün avrupa Üye devletleri’nin bir önceliğini teşkil etmeye devam etmekle beraber, artık avrupa düzeyinde birlikte çalışmaktan doğabilecek faydalara dair kuvvetli bir mutabakat da vardır.
hoci definovanie národných protidrogových politík zostáva výsadou jednotlivých európskych členských štátov, v súčasnosti existuje pevná zhoda o výhodách, ktoré sa môžu akumulovať zo spoločnej práce na európskej úrovni.

3.Üye devletlerin hükümet temsilcilerinin toplanmaları, anayasa’yı oluşturan antlaşma’da yapılacak değişiklikleri ortak mutabakatla belirlemek amacıyla,bakanlar konseyi başkanıtarafından gerçekleştirilir.
do rozsahu, do akého nie sú také dohody zlučiteľné sústavou, dotknutýčlenskýštát aleboštáty prijmú všetky vhodné opatrenia na odstránenie takýchto zistených nezlučiteľností.