プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
o daldıkları batıl içinde oynayıp duranlar,
die im unfug- treiben herumspielen,
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
ki onlar daldıkları batıl içinde oyalanıp duranlardır.
die im unfug- treiben herumspielen,
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
Öyle kişilerdir onlar ki daldıkları batakta oynayıp dururlar.
die im unfug- treiben herumspielen,
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
ki onlar, daldıkları gaflette habersiz bir halde bocalayıp dururlar.
die in den tiefen (der unwissenheit) achtlos bleiben.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
"allah" de ve onları daldıkları sapıklıkta bırak, oynayadursunlar.
dann laß sie sich weiter vergnügen an ihrem eitlen geschwätz.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
警告:見えない HTML フォーマットが含まれています
"alah" de, sonra bırak onları, daldıkları bataklıkta oynayadursunlar.
sodann lasse sie mit ihren schweifenden gesprächen ihr spiel treiben.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
警告:見えない HTML フォーマットが含まれています
"allah" de, sonra da onları daldıkları sapıklıkta bırak, oynasınlar.
dann laß sie sich weiter vergnügen an ihrem eitlen geschwätz.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
警告:見えない HTML フォーマットが含まれています
ki onlar, 'daldıkları saçma bir uğraşı' içinde oynayan-oyalananlardır.
die im unfug- treiben herumspielen,
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
sonra onları bırak, içine 'daldıkları saçma uğraşılarında' oyalanıp-dursunlar.
dann laß sie sich weiter vergnügen an ihrem eitlen geschwätz.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
"bunlar, daldıkları bu şeylerle helak olacaklar ve yaptıkları ise hiç bir temele dayanmıyor."
diesen geht wahrlich (all) das zugrunde, was sie betreiben, und eitel wird all das sein, was sie tun."
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
警告:見えない HTML フォーマットが含まれています
nihayet, kendilerine verilenle sevinç şımarıklığına daldıkları bir sırada, ansızın onları yakaladık. tüm ümitlerini bir anda yitirdiler.
als sie sich dann schließlich über das freuten, was sie erhalten hatten, verhängten wir plötzlich eine strafe über sie, und siehe, sie wurden in verzweiflung gestürzt!
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
(resulüm) sen "allah" de, sonra onları bırak, daldıkları bataklıkta oynayadursunlar!
dann laß sie sich weiter vergnügen an ihrem eitlen geschwätz.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
警告:見えない HTML フォーマットが含まれています
göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak!
also niedergang an diesem tag für die verleugnenden,
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
sen onları, bir süreye kadar daldıkları gaflet içinde kendi hallerine bırak! [86,17; 15,3]
darum überlaß sie eine zeitlang ihrer unwissenheit.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
bırak artık onları dalsınlar daldıklarına ve oynasınlar oynadıklarıyla, kendilerine vaadedilen güne kavuşuncaya dek.
so lasse sie nur schweifende gespräche führen und ihr spiel treiben, bis sie ihrem tag begegnen, der ihnen angedroht ist,
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質: