プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
kalabalık
Überfüllung
最終更新: 2011-10-23
使用頻度: 1
品質:
kalabalık xm
foofa race 2
最終更新: 2014-09-11
使用頻度: 1
品質:
kalabalık no halkına son vereceğim.
und will meinen grimm ausschütten über sin, die festung Ägyptens, und will die menge zu no ausrotten.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
bütün pencereleri açık bırakın (kalabalık masaüstü)
lassen sie alle fenster geöffnet. (verwirrend)
最終更新: 2011-10-23
使用頻度: 1
品質:
kalabalık, ‹‹Öldürün onu!›› diye bağırarak onları izliyordu.
denn es folgte viel volks nach und schrie: weg mit ihm!
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
bu sözleri işiten kalabalık ve kentin yetkilileri telaşa kapıldı.
sie bewegten aber das volk und die obersten der stadt, die solches hörten.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
İsrail halkı kalabalık olduğundan, moavlılar onlardan korkarak yılgıya düştü.
und die moabiter fürchteten sich sehr vor dem volk, das so groß war, und den moabitern graute vor den kindern israel;
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
kalabalık, ‹‹cin çarpmış seni!›› dedi. ‹‹seni öldürmek isteyen kim?››
das volk antwortete und sprach: du hast den teufel; wer versucht dich zu töten?
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
eğer allah sana onları kalabalık gösterseydi korkacaktınız ve savaş konusunda anlaşmazlığa düşecektiniz.
hätte er dich sie als viele sehen lassen, ihr wäret verzagt und hättet miteinander über die angelegenheit gestritten.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
İsa adamla birlikte gitti. büyük bir kalabalık da ardından gidiyor, onu sıkıştırıyordu.
und er ging hin mit ihm; und es folgte ihm viel volks nach, und sie drängten ihn.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
bir topluluk ötekinden daha zengin ve kalabalık çıktığı için yeminlerinizi aranızda bir hile aracı yapıyorsunuz.
ihr macht eure eide zu einem mittel, euch gegenseitig zu betrügen, (aus furcht,) ein volk könnte sonst mächtiger werden als ein anderes.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
sesin duyulması üzerine büyük bir kalabalık toplandı. herkes kendi dilinin konuşulduğunu duyunca şaşakaldı.
da nun diese stimme geschah, kam die menge zusammen und wurden bestürzt; denn es hörte ein jeglicher, daß sie mit seiner sprache redeten.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
‹‹bakın, halkınız mısırlılardan daha kalabalık, oysa siz onların işini engellemeye çalışıyorsunuz.››
weiter sprach pharao: siehe, des volks ist schon zuviel im lande, und ihr wollt sie noch feiern heißen von ihrem dienst!
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
Çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. bu yüzden İsa tekneye binip oturdu. bütün kalabalık kıyıda duruyordu.
und es versammelte sich viel volks zu ihm, also daß er in das schiff trat und saß, und alles volk stand am ufer.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
‹‹egemen rab şöyle diyor: onları dehşete düşürecek, mallarını yağmalayacak bir kalabalık salacağım üzerlerine.
also spricht der herr herr: führe einen großen haufen über sie herauf und gib sie zu raub und beute,
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
edom kralı yine, ‹‹geçmeyeceksiniz!›› yanıtını verdi. edomlular İsraillilere saldırmak üzere kalabalık ve güçlü bir orduyla yola çıktılar.
er aber sprach: du sollst nicht herdurchziehen. und die edomiter zogen aus, ihnen entgegen, mit mächtigem volk und starker hand.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
allah ile karşılaşacaklarına inananlar ise şöyle dediler: "sayıca az nice bölük, allah'ın izniyle kalabalık bölükleri yenmiştir.
da sagten diejenigen, die damit rechneten, daß sie gott begegnen werden: «wie manche geringe schar hat doch schon mit gottes erlaubnis eine große schar besiegt!
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
警告:見えない HTML フォーマットが含まれています
orada duran ve bunu işiten kalabalık, ‹‹gök gürledi›› dedi. başkaları, ‹‹bir melek onunla konuştu›› dedi.
da sprach das volk, das dabeistand und zuhörte: es donnerte. die andern sprachen: es redete ein engel mit ihm.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
(kardeşleri) dediler ki: yusufla kardeşi (bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir. halbuki biz kalabalık bir cemaatiz.
als sie sagten: "wahrlich, yusuf und sein bruder sind unserem vater lieber als wir, obwohl wir eine (ansehnliche) schar sind.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
警告:見えない HTML フォーマットが含まれています
İsa, ‹‹bana kim dokundu?›› dedi. herkes inkâr ederken petrus, ‹‹efendimiz, kalabalık seni çepeçevre sarmış sıkıştırıyor›› dedi.
und jesus sprach: wer hat mich angerührt? da sie aber alle leugneten, sprach petrus und die mit ihm waren: meister, das volk drängt und drückt dich, und du sprichst: wer hat mich angerührt?
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質: