プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
yardımcılarından ikisini, timoteos ile erastusu makedonyaya göndererek kendisi bir süre daha asya İlinde kaldı.
und sandte zwei, die ihm dienten, timotheus und erastus, nach mazedonien; er aber verzog eine weile in asien.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
pavlus, kargaşalık yatıştıktan sonra öğrencileri çağırtıp onları yüreklendirdi. sonra kendilerine veda ederek makedonyaya gitmek üzere yola çıktı.
da nun die empörung aufgehört, rief paulus die jünger zu sich und segnete sie und ging aus, zu reisen nach mazedonien.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
pavlusun gördüğü bu görümden sonra hemen makedonyaya gitmenin bir yolunu aradık. Çünkü tanrının bizi, müjdeyi oradakilere duyurmaya çağırdığı sonucuna varmıştık.
als er aber das gesicht gesehen hatte, da trachteten wir alsobald, zu reisen nach mazedonien, gewiß, daß uns der herr dahin berufen hätte, ihnen das evangelium zu predigen.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
mesihin müjdesini yaymak amacıyla troasa geldiğimde rabbin işi için bana bir kapı açıldığı halde, kardeşim titusu orada bulamadığım için iç huzurum yoktu. bu nedenle oradakilere veda ederek makedonyaya gittim.
da ich aber gen troas kam, zu predigen das evangelium christi, und mir eine tür aufgetan war in dem herrn,
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
o gece pavlus bir görüm gördü. Önünde makedonyalı bir adam durmuş, ona yalvarıyordu: ‹‹makedonyaya geçip bize yardım et›› diyordu.
und paulus erschien ein gesicht bei der nacht; das war ein mann aus mazedonien, der stand und bat ihn und sprach: komm herüber nach mazedonien und hilf uns!
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
makedonyaya giderken sana rica ettiğim gibi, efeste kal ve bazı kişilerin farklı öğretiler yaymamasını, masallarla ve sonu gelmeyen soyağaçlarıyla uğraşmamasını öğütle. bu şeyler, imana dayanan tanrısal düzene hizmet etmekten çok, tartışmalara yol açar.
wie ich dich ermahnt habe, daß du zu ephesus bliebest, da ich nach mazedonien zog, und gebötest etlichen, daß sie nicht anders lehrten,
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質: