検索ワード: kavramını (トルコ語 - ノルウェー語)

sıra kavramını anladın mı?
har du forstår køen? har du?

rüya içindeki rüya kavramını inceliyorduk.
vi utforsket konseptet om en drøm i en drøm.

- sanırım mutluluk kavramını unutmuşum.
jeg tror jeg har glemt hva glede er.

pazarlık malı kavramını tam olarak anlamamışsın.
du skjønner ikke konseptet forhandlingsmiddel.

onun "hafif" kavramını hep çok sevdim.
jeg har alltid elsket hennes definisjon av litt.

kıç ve göt kavramını anımsatma şeklini beğendim.
måten den tar for seg både rumpe og ræv på.

buraya taşındıktan sonra zaman kavramını yitirdim.
jeg sluttet med klokke da jeg flyttet hit.

bu çiftlik kavramını anlamıyorsun değil mi kardeşim?
skjønner du hvordan en gård fungerer, jenta mi?

bizimle aynı muhakeme kavramını anladığından şüphe ediyorum.
jeg bekymrer meg for om den forstår de rettsprinsipper som vi har.

ama üç salı gelmedin, o da zaman kavramını yitirdi.
men du uteble tre torsdager, dermed mistet han tidsbegrepet.

Çok ilginç bir kent dokusu. İnsan ölçü kavramını kaybediyor.
man mister størrelsesoppfatningen, de føles små.

- her ne kadar zaman kavramını yitirdiysek de sorun yok.
- nei. men vi miste trekk på tida.

İzniniz olursa zaman kavramını sorgulamakla devam etmek istiyorum.
om de nå vil være så vennlig. jeg ønsker å forsette med en undersøkelse av tiden.

anlayamadım? siz karanlık şerit grubunun kavramını biliyor musunuz?
kjenner du til begrepet möbius-bånd?

başına bir çuval geçirmişler bu yüzden bütün zaman kavramını kaybetmiş.
hun får en hette over hodet og legges i bakken. hun mister tidsbegrepet.

bu zincirin kavramını araştırmak ve dönüşümde birleşik bir rapor sunulmasını isterim.
jeg vil ha en rapport om denne kjedeideen når jeg vender tilbake. noen spørsmål?

İnsanların "mutluluk" kavramını bir meslekle bağdaştırmak istemesi ne garip.
hvorfor snakker man om "lykke"?

"kötülüğün sıradanlaşması" kavramını ele alırsak toplu halde uygulamaya koyulunca,
"ondskapens banalitet". når man gjør slikt i stort omfang.

! ona $3 milyon para miras kaldı, ve o para kavramını bilmiyor?
han har arvet $3 millioner og forstår ikke hva penger er?

sen niye açıklamıyorsun? gece internet üzerinden acil durum sevişmesi kavramını kendin de açıklayabilirsin.
du kan vel forklare nødsexen som du har på internett om kvelden.