プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
allah bunu onların kalplerinde bir özlem yapacaktır.
allah en fit un sujet de regret dans leurs cœurs.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
bu olaylar, onlar gibi kötü şeylere özlem duymamamız için bize ders olsun diye oldu.
or, ces choses sont arrivées pour nous servir d`exemples, afin que nous n`ayons pas de mauvais désirs, comme ils en ont eu.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
o küfre batmış olanlar zaman zaman, keşke müslüman olsaydılar diye derin bir özlem duyarlar.
[le jour du jugement dernier] les mécréants voudraient avoir été musulmans [soumis].
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
bu nedenle oraya kivrot-hattaava adı verildi. başka yiyeceklere özlem duyanları oraya gömdüler.
on donna à ce lieu le nom de kibroth hattaava, parce qu`on y enterra le peuple que la convoitise avait saisi.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
derken, halkın arasındaki yabancılar başka yiyeceklere özlem duymaya başladılar. İsrailliler de yine ağlayarak, ‹‹keşke yiyecek biraz et olsaydı!›› dediler,
le ramassis de gens qui se trouvaient au milieu d`israël fut saisi de convoitise; et même les enfants d`israël recommencèrent à pleurer et dirent: qui nous donnera de la viande à manger?
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
gazeteci frud bezhan eski ihtişamlı, binlerce misafirin katıldığı düğünleri özlemle anıyor.
le journaliste frud bezhan évoque les mariages géants, avec des milliers d'invités.
最終更新: 2016-02-24
使用頻度: 1
品質: