プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
aklına gelebilecek her yolla kanıtlayamadıkları sürece dosyaya bir bok koymazlar.
não poriam merda no arquivo a menos que se possa provar de 1000 maneiras.
最終更新: 2016-10-29
使用頻度: 1
品質:
pavlus içeri girince, yeruşalimden gelen yahudiler çevresini sardılar ve kanıtlayamadıkları birçok ağır suçlamada bulundular.
tendo ele comparecido, rodearam-no os judeus que haviam descido de jerusalém, trazendo contra ele muitas e graves acusações, que não podiam provar.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
Şirketlerin yarısı kanıtlayamadıkları zaiyat için dava açıyor. diğer yarısı da bir şeylerinin çalındığını kesinlikle kabul etmiyor. Öyle.
temos metade das empresas a declarar perdas que não podem provar, e a outra metade a negar que alguma coisa foi roubada.
最終更新: 2016-10-29
使用頻度: 1
品質:
- bence frank vince'i o gece konuşmak için çağırdı bir yerde kıstırdı ve öldürdü. ama bunu hiç kanıtlayamadık.
acho que o frank convenceu o vince a ir para a noitada, atraiu-o para algum sitio e matou-o.
最終更新: 2016-10-29
使用頻度: 1
品質: