検索ワード: küçümsedi (トルコ語 - 日本語)

herkes bizi küçümsedi. sanki hiçmişiz gibi.
誰も彼も私たちを見下してる まるで 意味の無い人間みたいに

onlara hizmet etmenizi isteyerek sizi küçümsedi.
本当にそれで良いのか

hayatım boyunca senin gibi adamlar beni küçümsedi.
お前のような男は皆 私を鼻で笑うが

kılıç oğlumun asasını sıradan bir sopa gibi küçümsedi.
殺すためにといであり、いなずまのようにきらめくためにみがいてある。わたしたちは喜ぶことができるか。わが子よ、あなたはつえと、すべて木で作ったものとを軽んじた。

davutu tepeden tırnağa süzdü. kızıl saçlı, yakışıklı bir genç olduğu için onu küçümsedi.
ペリシテびとは見まわしてダビデを見、これを侮った。まだ若くて血色がよく、姿が美しかったからである。

kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eğdiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir kavim idiler.
このようにかれはその民を扇動し，民はかれに従った。本当にかれらは，アッラーの掟に背く者たちであった。

o halkını küçümsedi, onlar da ona itaat ettiler. doğrusu onlar yoldan iyice çıkmış bir toplum idi.
このようにかれはその民を扇動し，民はかれに従った。本当にかれらは，アッラーの掟に背く者たちであった。

böylelikle kendi kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun eğdiler. gerçekten onlar, fasık olan bir kavimdi.
このようにかれはその民を扇動し，民はかれに従った。本当にかれらは，アッラーの掟に背く者たちであった。

firavun, milletini küçümsedi ama, onlar kendisine yine de itaat ettiler. doğrusu onlar yoldan çıkmış bir milletti.
このようにかれはその民を扇動し，民はかれに従った。本当にかれらは，アッラーの掟に背く者たちであった。

rabbin sandığı davut kentine varınca, saulun kızı mikal pencereden baktı. rabbin önünde oynayıp zıplayan kral davutu görünce, onu küçümsedi.
主の箱がダビデの町にはいった時、サウルの娘ミカルは窓からながめ、ダビデ王が主の前に舞い踊るのを見て、心のうちにダビデをさげすんだ。

‹‹ ‹egemen rab, varlığım hakkı için diyor, onu tahta oturtan kralın ülkesinde, babilde ölecek. Çünkü içtiği andı küçümsedi, yaptığı antlaşmayı bozdu.
契約を破ってなおのがれることができようか。主なる神は言われる、わたしは生きている、必ず彼は自分を王となした王の住む所、彼が立てた誓いを軽んじ、その契約を破った相手の王のいるバビロンで彼は死ぬ。

kötü mü davrandım yoksa küçümsedim mi?
彼女を虐待したのか？ 軽蔑したのか？