検索ワード: avukata (トルコ語 - 英語)

avukata ihtiyacım yok.
i don't need a lawyer.

bir avukata ihtiyacım var.
i need a lawyer.

İyi bir avukata ihtiyacım var.
i need a good lawyer.

neden bir avukata danışmıyorsunuz?
why don't you consult a lawyer?

bence bir avukata ihtiyacın var.
i think you need a lawyer.

bana kalırsa bir avukata ihtiyacın var.
i think you need a lawyer.

tom'un iyi bir avukata ihtiyacı var.
tom needs a good lawyer.

fransızca konuşabilen bir avukata ihtiyacım var.
i need a lawyer who can speak french.

birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
a lot of clients come to the lawyer for advice.

birçok müşteri o avukata tavsiye için gelir.
many clients come to that lawyer for advice.

ben, bildiği her şeyi avukata anlatmaya karar verdi.
ben decided to tell the lawyer everything he knew.

olayla ilgili yedi avukata da dört yıl hapis cezası verildi.
seven lawyers received four-year sentences.

katledilen misyonerlerin ailelerini temsil eden avukata göre, katillerden birinin yerel polisle ilişkisi vardı.
according to a lawyer representing the families of the slain missionaries, one of the killers had contacts with the local police.

bu para aslında, devletle fabrika işçileri arasındaki hukuki bir ihtilafın çözülmesi sonrasında işçileri temsil eden avukata verildi.
the funds were actually used to pay the lawyer who represented factory workers after the state settled a legal dispute with them.

o da "neden?" diye şaşırdı "abd'de artık yeni avukata ihtiyaç yok."
and he was like, "why? you know, we don't need another lawyer in the united states."

doktorlar, geçmişte kesin bir dille reddetmiş olmasına rağmen miloseviç'in savunmasını bir avukata devretmesini tavsiye ettiler.
the physicians have recommended that milosevic turn his defence over to a lawyer, a move he has adamantly rejected in the past.

böylelikle gerekli olanlar, sadece avukat eğitimi değil bir de sistematik şekilde avukata erken erişim gerekli çünkü avukatlar muhafız görevinde işkenceye maruz kalan insanlar için.
so the pieces are, not only the training of the lawyers, but us finding a way to systematically implement early access to counsel, because they are the safeguard in the system for people who are being tortured.

uzmanlar özel, kamu ve sivil toplum örgütlerine mensup 25 avukata, avrupa İnsan hakları konvansiyonu'nun yanı sıra avrupa İnsan hakları mahkemesine şikayet ve istekte bulunma prosedürleri üzerinde ders veriyorlar.
experts are instructing 25 private, state and ngo lawyers on the european convention on human rights as well as on procedures for filing complaints and appeals at the european court of human rights.

sec'e göre, macar firması "en az iki hükümet yetkilisinin" yanı sıra, kardeşi karadağ'ın o dönemdeki başbakanı milo cukanoviç olan bir avukata, ana kolareviç'e rüşvet vermek için sahte sözleşmeler yoluyla yaklaşık 9 milyon avro ödedi.
according to the sec, the hungarian company paid about $9m through bogus contracts to bribe "at least two government officials", as well as ana kolarevic, a lawyer whose brother is milo djukanovic, montenegrin prime minister at the time.