検索ワード: belirliyor (トルコ語 - 英語)

bjorn lomborg küresel öncelikleri belirliyor
bjorn lomborg sets global priorities

mitokondrial dna, sadece anne tarafını belirliyor.
mitochondrial dna, tracing a purely maternal line of descent.

yükselen bir orta sınıf yeni bir rota belirliyor.
a rising middle class is steering a new course.

anlattığımız -- çıkardığımız -- hikayeler kimliğimizi belirliyor.
the stories that we tell -- what we push out -- becomes who we are.

coolpix 8800'ün seviyesini kullanıcısının yetenekleri belirliyor.
the user's skills will finally determine the level of the coolpix 8800.

faiz oranları, ödeme miktarlarını ve diğerlerini ne belirliyor?
what does that do to the payments and to the interest rates and so forth?

ak, yardımın örgütün kurallarını ihlal edip etmediğini belirliyor.
the ec is determining whether the aid violated its regulations.

bu tek sınavdaki puanı, kelimenin tam anlamıyla geleceğini belirliyor.
her score on this one test literally determines her future.

daianu'ya göre bu faktörler, ekonominin genel performansını belirliyor.
these, he argues, condition the overall performance of the economy.

putin "her ülke ulusal çıkarı doğrultusunda bir dış politika belirliyor.
"each country defines its foreign policy according to its national interest.

karadağ-kosova geçici sınırını bir tabela belirliyor. [arşiv]
a sign marks the montenegro-kosovo provisional border. [file]

Çünkü aslında her halt o dönemde olup bitiyor, ve sizin kim olduğunuzu belirliyor.
because that's where all the stuff happens that makes you who you are.

sizin onlara bakışınız, onlar hakkında düşünme şekliniz sıklıkla onların davranışlarını belirliyor.
it's all in the way that you think about people that often determines their behavior.

ab üyeliğine giden yoldaki ilk adım olarak görülen anlaşma ab ile arnavutluk arasındaki ilişkileri belirliyor.
the agreement, considered a first step towards eu membership, governs ties between the eu and albania.

y kromozomu, dna'nın erkeği erkek yapan parçası, sadece baba tarafını belirliyor.
the y chromosome, the piece of dna that makes men men, traces a purely paternal line of descent.

open geospatial consortium basit özelliklerin belirtimini oluşturdu ve veritabanı sistemlerinde uzamsal işlevsellik eklemek için ölçütleri belirliyor.
the open geospatial consortium created the simple features specification and sets standards for adding spatial functionality to database systems.

bu etiket, zamanı, güneşin durumunu, su sıcaklığını ve derinliğini hesap ederek köpekbalıklarının yerini belirliyor.
so this tag actually works out the locations of shark depending on the timing and the setting of the sun, plus water temperature and depth.

ardından da bu puanların ortalaması alınarak bir genel puan belirleniyor ve bu da her bir ülkenin dört gruptan birine olan sınıflandırmasını belirliyor.
those scores are then averaged to create an overall score, which determines an individual country's classification in one of four groups.

ab'ye katılım olasılığı, bu ülkelerde değişimin hızını belirliyor ve ulusal ekonomiye önemli sermaye girişi sağlıyor.
the prospect of eu entry is driving the pace of change in these countries and bringing in substantial capital.

diğer bütün netflix algoritmaları gibi, 'pragmatik kaos' da sonunda kiralanan filmlerin yüzde 60'ını belirliyor.
pragmatic chaos, like all netflix algorithms, determines, in the end, 60 percent of what movies end up being rented.