検索ワード: dilimlenmiş (トルコ語 - 英語)

seth godin, dilimlenmiş ekmek
seth godin on standing out

dilimlenmiş ginger kökü bal ile birkaç hafta saklanır.
the sliced ginger root is stored with honey for a few weeks.

gana'da dilimlenmiş ekmek üstünde tek başına sandviç gibi yenir.
in ghana, it is often eaten alone in sliced bread as a sandwich.

(genel kullanımda oça)* gari: dilimlenmiş tatlı zencefil turşusu.
* gari: sweet, pickled and sliced ginger, or sushi ginger.

bunu yapmadan önce size dilimlenmiş ekmekten ve otto rohwedder isimli birinden bahsetmem gerekli.
before i can do that i've got to tell you about sliced bread, and a guy named otto rohwedder.

Şimdi, 1910'lu yıllarda dilimlenmiş ekmek icat edilmeden önce ne söylendiğini merak ediyorum?
now, before sliced bread was invented in the 1910s i wonder what they said?

ancak otto rohwedder isimli bu adam dilimlenmiş ekmeği icat etti ve bir çok mucit gibi işin patent ve yapım kısmına odaklandı.
but this guy named otto rohwedder invented sliced bread, and he focused, like most inventors did, on the patent part and the making part.

dilimlenmiş veya bütün bir ginseng su içinde ılımlı bir şekilde birkaç saat kaynatılır ve daha sonra lezzet için bal veya şeker ilave edilir.
the sliced or whole ginseng is boiled for a few hours, and then refined sugar (or unrefined sugar such as honey) may be added.

ve nedeni de wonder'ın gelişi ve dilimlenmiş ekmek fikrinin nasıl yayılacağını çözene kadar, kimsenin dilimlenmiş ekmek istememesiydi.
and the reason is that until wonder came along and figured out how to spread the idea of sliced bread, no one wanted it.

dilimlenmiş ekmeğin başarısı, bu konferansta konuştuğumuz hemen herşeyin başarısında olduğu gibi, her zamanki gibi patentin ya da fabrikanın nasıl olduğu ile ilgili değil, bu fikri yayıp yayamayacağınız ile ilgilidir.
that the success of sliced bread, like the success of almost everything we've been talking about at this conference, is not always about what the patent is like, or what the factory is like -- it's about can you get your idea to spread, or not.

hırvatistan'ın kuzeyinde noel öğle yemeği üç yemekten oluşuyor: ilki dilimlenmiş domuz salamı ve ev yapımı peynirden oluşan ve farklı salatalar ve baharatlarla servis edilen soğuk bir yemek.
christmas lunch in the north of croatia consists of three courses: the first is a cold meal with sliced ham and homemade cheese, served with different salads and spices.

buna dilimleme modu diyoruz.
so we call this the slicer mode.