検索ワード: fakültesine (トルコ語 - 英語)

bir işletme fakültesine gitmek istiyorum.
i would like to go to a business school.

tom, hukuk fakültesine gitmeye karar verdi.
tom made up his mind to go to law school.

10 yaşındayken kuzenlerimden biri beni okuduğu tıp fakültesine götürdü.
when i was 10 years old, a cousin of mine took me on a tour of his medical school.

ve ben hukuk fakültesine gittiğimde, pek de başarılı değildim.
and when i got to law school, i didn't do very well.

1980lerin sonunda, aklım bir karış havada iken hukuk fakültesine gittim.
in the late 1980s, in a moment of youthful indiscretion, i went to law school.

filmin ilerleyen aşamasında lecter tıp fakültesine kabul edilen en genç öğrenci olur.
eventually, lecter becomes the youngest person ever admitted to medical school in france.

memleketinde okulunu bitirdikten sonra, 1968 yılında atina Üniversitesi hukuk fakültesine girdi.
after finishing school in his home town, he entered the law school of the university of athens in 1968.

19 yaşına geldiğinde arequipa’daki san agustín ulusal Üniversitesi sosyal bilimler fakültesine girdi.
at the age of 19 he became a student at the social studies department of san agustín national university, in arequipa.

Şimdi, abd'de hukuk profesyonel bir derecedir. Önce üniversite derecenizi alır sonra da hukuk fakültesine gidersiniz.
now, in america law is a professional degree: you get your university degree, then you go on to law school.

ekim 1836'da marx hukuk fakültesine kaydolmak için berlin'e gitti ve mittelstrasse'de bir oda kiraladı.
in october 1836 he arrived in berlin, matriculating in the university's faculty of law and renting a room in the mittelstrasse.

2007’de susskind kanada, ontario, woterloo’da kısmi üye olarak perimeter teorik fizik enstitüsü fakültesine katıldı.
in 2007, susskind joined the faculty of perimeter institute for theoretical physics in waterloo, ontario, canada, as an associate member.

==hayatı==emil hácha ceske budejovice'de liseden mezun oldu ve daha sonra prag Üniversitesi'nde hukuk fakültesine gitti.
he graduated from a secondary school in České budějovice and then applied for the law faculty at the university of prague.

dgs bu öğrencileri fakültelere yerleşme olanağı olsun olmasın sosyo-psikolojik olarak bu formata kanalize etmiştir.
these students are canalized into this format whether or not dgs offers an opportunity to place in the faculty socio- psychologically.