検索ワード: güldüğünü (トルコ語 - 英語)

güldüğünü duydum.
i heard you laughing.

asla güldüğünü görmedim.
i've never seen you laugh.

kıs kıs güldüğünü gördüm.
i saw you snickering.

daha önce asla güldüğünü görmedim.
i've never seen you laugh before.

tom mary'nin ona niçin güldüğünü anlayamadı.
tom couldn't understand why mary laughed at him.

bir adam diğerine yazmış. "bu insanların güldüğünü hiç bilmiyordum."
one guy wrote another guy. he said, "i never knew these people laughed."

3 boyutlu ultrason teknolojisini kullanarak gelişmekte olan bebeklerin de güldüğünü görebiliyoruz, anne karnında bile.
using 3d ultrasound technology, we can now see that developing babies appear to smile, even in the womb.

küçük partiler, iki büyük parti ile karamanlis ve papandreu'nun siyasi hanedanlıklarının hüküm sürdüğü yirmi yıl sonunda yakın tarihte ilk defa talihlerinin güldüğünü gördüler.
small parties have seen their fortunes rise for the first time in recent history, after two decades dominated by the two main parties and the political dynasties of karamanlis and papandreou.

15 sene önce insanlara "ben gerçekten kendi bilgisayar dergimi çıkartmak istiyorum" deyince güldükleri bir bilim gazetecisiydim.
fifteen years earlier, i was a science journalist who people just laughed at when i said, "i really would like to start my own computer magazine."