検索ワード: kafasını (トルコ語 - 英語)

o, kafasını kullandı.
he used his head.

kuş kafasını suya daldırdı.
the bird dipped its head into the water.

tom'un kafasını karıştırıyorsun.
you're confusing tom.

tom tavuğun kafasını kesti.
tom chopped off the chicken's head.

kafasını yukarı uzatabilir ki?
would pop their head through a glass ceiling?

tom mary'nin kafasını kesti.
tom cut off mary's head.

canavarların kafasını sularda parçaladın.
thou didst divide the sea by thy strength: thou brakest the heads of the dragons in the waters.

büyükbaba bana doğru kafasını salladı.
grandfather nodded toward me.

kafamı konuşuyorum
i speak my mind, i never mind what i speak