検索ワード: kireçtaşı (トルコ語 - 英語)

kireçtaşı
limestone

kireçtaşı toprakları
shale soils

kare şeklindeki mezar kireçtaşı ve harçtan yapılmış.
the square tomb is made of limestone and mortar.

ziyaretçilerin karst mağaralarının kireçtaşı sarkıt ve dikitlerini görebilmeleri için günlük tekne turları düzenleniyor.
boat tours launch daily, so sightseers can catch a glimpse of the limestone stalactites and stalagmites of the karst caves.

sırp cumhuriyeti hükümeti 28 nisan salı günü İspanyol firması aricam'a bir kireçtaşı kullanım imtiyazı verdi.
the republika srpska government on tuesday (april 28th) awarded a limestone exploitation concession to the spanish company aricam.

ana ada üç coğrafi araziye sahiptir: dar sahil düzlüğü, karstik mağaraların içine işlemiş bir kireçtaşı yaylası ve haghier dağları.
the main island has three geographical terrains: the narrow coastal plains, a limestone plateau permeated with karstic caves, and the haghier mountains.

bu şehir yukarı avusturya, salzburg ve steiermark eyalet kapsayan, dachstein dağları'nın doruklarına avusturya alp foreland ve kuzey kireçtaşı alpler boyunca salzburg boyunca uzanır.
it stretches from the city of salzburg eastwards along the austrian alpine foreland and the northern limestone alps to the peaks of the dachstein mountains, spanning the federal states of upper austria, salzburg, and styria.

görüşmede ispat, zenica çelik işletmeleri, ljubija kömür madeni, lukavac kok kömürü işletmeleri ve doboj'daki kireçtaşı madeni ile ortaklık anlaşmaları yapmakla ilgilendiğini belirtti.
ispat expressed interest in forming partnership agreements with the zenica steelworks, the ljubija coalmine, the lukavac coke works, and the limestone mine in doboj.

eşen Çayı tarafından ikiye ayrılmış genelde ova görünümlü, etrafı düşük yükseltili, jura-kretase devrinde oluşmuş genelde kireçtaşı ve ofiyolitlerden müteşekkil diri faylarla bölümlenmiş dağlarla çevrilidir.
it is surrounded by mountains that are divided into two by eşen brook, usually plain-looking, with low elevation, formed during the jura-cretaceous period and are divided by living faults consisting of limestone and ophiolities.

nelson mandela- onun 27 yıl çalıştığı robben adası cezaevi'nden küçük bir parça kireçtaşı aldım, ve oradan o kadar az acıyla çıktı ki, halkını ırk ayrımının dehşetinden bir kıyım olmadan çıkarabildi.
nelson mandela -- i take a little piece of limestone from robben island prison, where he labored for 27 years, and came out with so little bitterness, he could lead his people from the horror of apartheid without a bloodbath.

"kendilerini doğaya yakın hissettiren şeyleri --kelebekleri, insan yapımı ormanlari, kireçtaşı mağralarıni, hatta kocaman bir pitonu-- saklayabilmiş olmalarına bayılıyorum."
"i love how they were able to preserve most in everything that makes you feel close to nature -- butterflies, man-made forests, limestone caves and hey, even a huge python."