検索ワード: söz konusu cümle (トルコ語 - 英語)

söz konusu olacaktır.
depth are no longer met.

o söz konusu değil.
it's out of the question.

ama bu söz konusu değil.
and that is not the case.

ancak hüsran da söz konusu.
but there is frustration too.

onun önerisi, söz konusu değil.
his proposal is out of the question.

"İvedi bir durum söz konusu.
"we have a sense of urgency.

bazı konularda ise belirsizlik söz konusu.
there is uncertainty regarding other aspects.

peki söz konusu beklentiler gerçekçi mi?
are these expectations realistic?

söz konusu bakanların dördü pnl'den.
four of the ministers in question are from the pnl.

harbi bir değişim isteği söz konusu.
there is a change request.

söz konusu ikili, zürih banliyösünde 2.
the same law is applied to those who deny the holocaust.

ciddi miktarda enerji tasarrufu söz konusu.
we have enormous energy savings.

amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
a trip to america is out of the question.

söz konusu hapishanedeki denetimlerin dertleştirilmesi emri verildi.
orders have been given for a more rigorous monitoring of the building.

söz konusu karar, aylar önce yürürlüğe konmuştu.
the decision was put into practice several months ago.

hükümet söz konusu belgeyi aralık ayında onaylamıştı.
the government approved the document in december.

meclisin söz konusu planı yıl sonunda oylaması bekleniyor.
parliament is expected to vote on the plan by the end of the year.

söz konusu etkinlikler kapasite İnşa fonu'ndan karşılanacak.
activities will be supported through the capacity building fund.

başbakan söz konusu durumdan geçmiş yönetimi sorumlu tuttu.
he blamed the problem on misappropriations by the previous administration.

söz konusu anlaşmazlık çözümlenmediği takdirde, bütünleşme sürecini aksatabilir.
if left unresolved, the quarrel has the potential to disrupt the process of integration.