検索ワード: senin ortak (トルコ語 - 英語)

senin evinin ve benimkinin arasında ortak noktada buluşalım.
let's meet halfway between your house and mine.

ha işte senden başka yalvardığımız, sana ortak saydığımız putlarımız.
these are our partners whom we used to invoke besides you."

allah isteseydi ortak koşamazlardı. seni onların üzerine bekçi yapmadık.
and if allah had pleased, they would not have set up others (with him) and we have not appointed you a keeper over them, and you are not placed in charge of them.

enstitü başkanı, "bu tür tepkiler hiçbir şekilde türklerin ortak sesini temsil etmemektedir.
"these types of responses are not representative of a monolithic turkish voice.

sana indirildikten sonra seni allah'ın ayetlerinden saptırmasınlar. rabbine çağır; ortak koşanlardan olma.
and let nothing keep thee back from the signs of allah after they have been revealed to thee: and invite (men) to thy lord, and be not of the company of those who join gods with allah.

müşrikler orada şeriklerini görünce: “yüce rabbimiz! ha işte senden başka yalvardığımız, sana ortak saydığımız putlarımız.
and when the idolaters behold their associates, they shall say, 'our lord, these are our associates on whom we called apart from thee.'

ortak koşanlar, ortak koştukları kimseleri gördükleri zaman, "rabbimiz, senden başka çağırdığımız ortaklarımız işte bunlardır," derler.
and when the idolaters behold their associates, they shall say, 'our lord, these are our associates on whom we called apart from thee.'

allah'a ortak koşanlar, koştukları ortakları gördüklerinde: "rabbimiz! seni bırakıp yalvardığımız ortaklarımız bunlardır" derler.
and when the idolaters behold their associates, they shall say, 'our lord, these are our associates on whom we called apart from thee.'

allah onlara: "bana koştuğunuz ortaklarım nerede?" diye seslendiği gün, onlar: "senin ortağın olduğuna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arz ederiz." derler.
and on the day when he calleth unto them: where are now my partners? they will say: we confess unto thee, not one of us is a witness (for them).