プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
sie werden zwischen ihr und siedend heißem wasser umhergehen.
cehennemle içecekleri kaynar suyun arasında dolanıp dururlar.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
sondern werden im lande umhergehen, hart geschlagen und hungrig. wenn sie aber hunger leiden, werden sie zürnen und fluchen ihrem könig und ihrem gott
aç ve çaresiz, ülkede dolanıp duracaklar. aç kalınca öfkelenip krallarına, tanrılarına lanet edecekler. yukarıya da
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
und die, so im lande umhergehen und eines menschen gebein sehen, werden dabei ein mal aufrichten, bis es die totengräber auch in gogs haufental begraben.
bu adamlar ülkenin her yanını dolaşacak. bir insan kemiği görünce, mezarcılar onu hamon-gog vadisine gömünceye dek, yanına bir işaret koyacak.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
die diener des allerbarmers sind diejenigen, die maßvoll auf der erde umhergehen und die, wenn die toren sie ansprechen, sagen: "frieden!"
o rahman (olan allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "selam" derler.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
警告:見えない HTML フォーマットが含まれています
denn der herr wird umhergehen und die Ägypter plagen. und wenn er das blut sehen wird an der oberschwelle und den zwei pfosten, wird er an der tür vorübergehen und den verderber nicht in eure häuser kommen lassen, zu plagen.
rab mısırlıları öldürmek için gelecek, kapılarınızın yan ve üst sövelerindeki kanı görünce üzerinden geçecek, ölüm saçanın evlerinize girip sizi öldürmesine izin vermeyecek.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
und sie werden leute aussondern, die stets im lande umhergehen und mit ihnen die totengräber, zu begraben die übrigen auf dem lande, damit es gereinigt werde; nach sieben monden werden sie forschen.
‹‹ ‹Ülkeyi arındırmak için adamlar görevlendirilecek. bazıları ülkeyi sürekli dolaşacak, öbürleriyse yerde kalan cesetleri gömecekler. yedi aylık süre bitince, araştırma işine başlayacaklar.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
ist denn der, der tot war, den wir aber dann wieder lebendig gemacht und dem wir ein licht gegeben haben, daß er darin unter den menschen umhergehen kann, mit dem zu vergleichen, der in den finsternissen ist und nicht aus ihnen herauskommen kann?
bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz, insanlar içinde yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu? İşte böyle!
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質: