検索ワード: helligdom (ノルウェー語 - トルコ語)

huset ditt er paulas helligdom!
evin paula'nın mabedi gibi

"helligdom for alle, samfunn for alle
"hepinize açık bir sığınak. hepinize açık bir topluluk.

din skjønnhet består, i en helligdom.
senin güzelliğin bir tapınakta bulunuyor.

rom har vestalinnenes helligdom å takke for så mye.
roma kutsal vestallilere çok şey borçludur.

nei, du er ikke klar for de brennende sjelers helligdom.
hayır, sana söylemiştim "yanan ruhların kutsal odası" için daha hazır değilsin.

tenk at en dag blir dette en helligdom som skolebarna besøker.
bir gün burası milyonlarca öğrencinin ziyaret ettiği bir tapınak olacak.

vil du være et monument over fysisk perfeksjon, en helligdom?
fiziksel kusursuzluğun abidesi olmak istiyor musun? kutsal olmak istiyor musun?

jeg vil bygge ett helligdom for meg selv ved neste bordell jeg besøker.
gideceğim sonraki kerhanenin yanına kendim için bir tapınak inşa ettireceğim.

de har ødelagt enhver helligdom i sin søken etter epirus' bue.
epirus'un yayını bulabilmek için tüm kutsal tapınakları yerle bir ettiler.

halleluja! lov gud i hans helligdom, lov ham i hans mektige hvelving!
gücünü gösteren göklerde övgüler sunun ona!

gi den fremmede helligdom, hold folk foret, du må lære deg å leve med kjærligheten.
bir yabancıya sığınacak yer verip insanların karnını doyurursan, sevgi dolu bir ortamda yaşamaya alışman gerekir.

ser de da ikke at vi har gitt dem en fredlyst helligdom, mens folk rykkes bort omkring dem?
görmediler mi ki, çevrelerinde insanlar kapılıp-yağma edilirken, biz harem (mekke)yi güvenilir (ve dokunulmaz) kıldık?

fra alle verdenshjørner kommer de for å tilbe denne helligdom, dette helgenbildet av kjøtt og blod.
dünyanın dört bir köşesinden bu ölümlü tapınağı görmeye geliyorlar.

jeg tror at disse maskene har lagd en mental helligdom som michael kan skjule innenfor han selv og fra han selv.
michael, kendi içindeki sesten ve kendinden saklanabilecek bu maskelerin, zihinsel bir tapınak yaratmaya başlattığına inanıyorum.

"dette brakte øyeblikkelig fram for mitt blikk deres bilde, som er mitt hjertes helligdom. "
bu hatırıma sizi getirdi. 35 yıl boyunca, bayan philippa...

og folkene skal kjenne at jeg er herren, som helliger israel, når min helligdom blir midt iblandt dem til evig tid.
tapınağım sonsuza dek onların arasında oldukça uluslar İsrail'i kutsal kılanın ben rab olduğumu anlayacaklar.› ››

han som står imot og ophøier sig over alt som kalles gud eller helligdom, så han setter sig i guds tempel og gir sig selv ut for å være gud.
bu adam, tanrı diye anılan ya da tapılan her şeye karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta kendisini tanrı ilan ederek tanrının tapınağında oturacaktır.

de skal gå inn i min helligdom, og de skal trede nær til mitt bord for å tjene mig, og de skal ta vare på det jeg vil ha varetatt.
yalnız onlar girecek tapınağıma; önümde hizmet etmek için yalnız onlar soframa yaklaşacak, görev yapacaklar.

og i tok ikke vare på det som var å vareta i mine helligdommer; men i satte andre i stedet for eder til å ta vare på det jeg vilde ha varetatt i min helligdom.
kutsal eşyalarıma ilişkin sorumluluğunuzu yerine getirmediniz. tapınağımda bu eşyalara bakmaları için başkalarını görevlendirdiniz.

ser de da ikke at vi har gitt dem en fredlyst helligdom, mens folk rykkes bort omkring dem? skulle de da tro på tomhet, og fornekte guds godhet!
görmezler mi ki etraflarındaki insanlar, birbirlerini öldürüp dururken biz harem'i, emin ettik; hala mı batıla inanırlar da allah'ın nimetine nankörlük ederler?