プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
avagy maga a természet is nem arra tanít-é titeket, hogy ha a férfiú nagy hajat visel, csúfsága az néki?
doğanın kendisi bile size erkeğin uzun saçlı olmasının kendisini küçük düşürdüğünü, kadının uzun saçlı olmasının ise kendisini yücelttiğini öğretmiyor mu? Çünkü saç kadına örtü olarak verilmiştir.
azt akarnám pedig, hogy ti gond nélkül legyetek. a ki házasság nélkül van, arra visel gondot, a mi az Úré, mimódon kedveskedhessék az Úrnak;
kaygısız olmanızı istiyorum. evli olmayan erkek, rabbi nasıl hoşnut edeceğini düşünerek rabbin işleri için kaygılanır.
vala pedig az asa serege, a mely paizst és kopját visel vala, júdából háromszázezer; és benjáminból paizst viselõk és kézívesek kétszáznyolczvanezeren valának; mindezek erõs vitézek.
asanın yahudalılarla benyaminlilerden oluşan bir ordusu vardı. yahudalılar büyük kalkan ve mızraklarla donanmış üç yüz bin kişiydi. benyaminliler ise küçük kalkan ve yay taşıyan iki yüz seksen bin kişiydi. bunların hepsi yiğit savaşçılardı.
a költségeket mindegyik esetben végső soron a fogyasztók viselnék. a nemzetközi feltételek e kiadvány összeállításának megkezdése óta tapasztalható változása, különösen az általános élelmiszerár-emelkedés, azt jelzik, a „biomassza potenciálra” vonatkozó becslések valószínűleg túl optimisták: európában minden bizonnyal kevesebb földterület lesz felhasználható bioenergia előállítására alkalmas termények termesztésére, és a magas olajárak is befolyásolhatják a végső eredményt.
bu maliyeti nihai olarak müşteriler karşılayacaktır.bu çalışmalar başladığından beri kaydedilen gelişmeler, özellikle de küresel gıda fiyatlarındaki artışlar, ‘biyokütle potansiyeli’ tahminlerinin genellikle yüksek olduğuna işaret etmektedir: avrupa’da biyoenerji ürünleri yetiştirmek için daha az arazi olacaktır. ayrıca, yüksek petrol fiyatları da sonuçları etkileyebilir.