検索ワード: for a talent hunt (英語 - トルコ語)

he had a talent for painting.
onun resim yapmaya yeteneği var.

a talent agency represents actors.
bir yetenek ajansı aktörleri temsil eder.

for a great day,
büyük bir günde

file encoding for a:
a için dosya kodlaması:

search for a string
bir satırı ara

for a known extent.
bilinen bir süreye kadar.

we have a talent as a species for messing up wonderful things.
bizler harika şeyleri karmakarışık yapmakta yeteneği olan türleriz.

of a talent of pure gold made he it, and all the vessels thereof.
bütün takımları dahil kandilliğe bir talant saf altın harcandı.

of a talent of pure gold shall he make it, with all these vessels.
bütün takımları dahil kandilliğe bir talant saf altın harcanacak.

at the age of twelve she entered a talent competition and won first prize.
12 yaşındayken, yerel bir şarkı yarışmasında birincilik kazandı.

the babylonians, sumerians, and hebrews divided a talent into 60 mina, each of which was subdivided into 60 shekels.
babilliler ve sümerler tarafından kullanılan bir sisteme göre 60 şekel bir mina'ya ve 60 mina ise bir talent'e eşitti.

and the king of egypt put him down at jerusalem, and condemned the land in an hundred talents of silver and a talent of gold.
mısır kralı neko yeruşalimde onu tahttan indirerek ülke halkını yüz talant gümüş ve bir talant altın ödemekle yükümlü kıldı. yehoahazın ağabeyi elyakimi de yahudayla yeruşalim kralı yaptı ve adını değiştirip yehoyakim koydu. sonra kardeşi yehoahazı alıp mısıra döndü.

and if ye intend to replace a wife by anot her, and ye have given the one of them a talent, take not back aught therefrom.
bir eşi bırakıp yerine bir başka eşi almak isterseniz, onlardan birine (öncekine) yüklerle (mal ve para) vermişseniz bile ondan hiçbir şey almayın.

at age eight, maradona was spotted by a talent scout while he was playing in his neighborhood club "estrella roja".
maradona 10 yaşındayken bir yetenek avcısı tarafından fark edildi ve mahalle kulübü olan "estrella roja"da amatör olarak oynamaya başladı.

if you want to take another wife in place of the one you are married to, then even if you have given her a talent of gold, do not take back a thing.
bir eşi bırakıp yerine bir başka eşi almak isterseniz, onlardan birine (öncekine) yüklerle (mal ve para) vermişseniz bile ondan hiçbir şey almayın.

and if ye intend to replace a wife by anot her, and ye have given the one of them a talent, take not back aught therefrom. would ye take it back by slander and manifest sin.
bir eşinizden ayrılıp da yerine başka bir eşle evlenmek isterseniz, ayrıldığınız hanıma yüklerle mehir vermiş olsanız da, içinden ufak bir şey bile almayın.boşanmaya sebep uydurup iftira ederek, göz göre göre günaha girerek bunu almanız hiç münasip olur mu? [3,75]

his mother, sue latimer, is a talent agent whose clients include actors daniel radcliffe and imelda staunton, and his father, edward highmore, is an actor.
annesi sue latimer, daniel radcliffe ve imelda staunton gibi oyuncuları içeren müşterilere sahip bir yetenek avcısı ve babası edward highmore bir aktördü.

then my teacher said, "really? well, young-ha, you may not be good at drawing but you have a talent for storytelling."
ve öğretmen dedi ki, "gerçekten mi? peki, young-ha, çizimde iyi olmayabilirsin ama hikaye anlatısında yeteneklisin."

and then he didn't particularly like school that much, but he got involved in robotics competitions, and he realized he had a talent, and, more importantly, he had a real passion for it.
okulu çok fazla sevmedi, ama robotlarla ilgili yarışmalara katıldı, ve farketti ki bir yeteneği vardı, ve daha da önemlisi bunun için gerçek bir tutkusu vardı.

and pharaoh-nechoh put him in bands at riblah in the land of hamath, that he might not reign in jerusalem; and put the land to a tribute of an hundred talents of silver, and a talent of gold.
yeruşalimde krallık yapmasın diye, firavun neko, hama ülkesinde, rivlada yehoahazı zincire vurdu. Ülke halkını yüz talant gümüş ve bir talant altın ödemekle yükümlü kıldı.